Rus Çarı I. Petro
Rusların büyük Petro, Osmanlıların deli Petro dediği çar birinci Petro 1672’de doğmuş, 1682’de tahta geçmiş 1725’e dek Çarlık Rusyası’nı yönetmiştir. İktidara geldiğinde Rusya oldukça kötü durumda idi. Rönesans ve Reform hareketleri ile dönüşen Avrupa ilerlemiş fakat Rusya batılılaşmayı reddetmiş ve modern rüzgara karşı kendini kapatmıştır. Rus diplomat kılığında Avrupa’yı gezen Petro, ülkesinin ne derece geri kaldığını görmüş ve geri döndüğünde Rusya’da bir modernleşme başlatmış ve Rusya’yı baştan aşağı değiştirmiştir.
NOT: Rusya’nın hızlı bir şekilde modernleşmesi ancak buna karşın Osmanlı Devleti’nin bu yenileşme hızını yakalayamaması Osmanlı aleyhine sonuçlar doğurmuştur. Osmanlı Devleti hızla Rusya’nın gerisinde kalmış ve Rusya karşısında ağır yenilgiler sonucu hem toprak hem de saygınlığını kaybetmiştir.
Rusya’nın Osmanlı Toprakları Üzerinden Sıcak Denizlere Ulaşabilmek İçin XVIII. Yüzyıldan İtibaren Uyguladığı Politikalar Nelerdir?
Karadeniz Üzerinden Akdeniz’e Ulaşmak Amaçlı
İstanbul Antlaşması (1100): Rusya Karadeniz’e çıkma amacına ilk kez Kutsal İttifak Savaşlarından sonra imzalanan İstanbul Antlaşması (1700) ile Azak Kalesi’ni alarak ulaşmıştır.
Belgrat Antlaşması (1739): Osmanlı Devleti 1711 tarihli Prut Antlaşması ile Azak Kalesi’ni Ruslardan alınca bir süre için Karadeniz’den uzaklaşsa da 1739 tarihli Belgrat Antlaşması ile Azak Ruslara tekrar geçmiştir.
Küçük Kaynarca Antlaşması (1774): Her ne kadar Belgrat Antlaşması ile Ruslar Karadeniz’e ulaşsa da Karadeniz’de donanma bulundurmaları ancak 1774 tarihli Küçük Kaynarca Antlaşması ile başlamıştır.
Paris Antlaşması (1856): Rusya’nın Karadeniz’deki varlığını kendisi için tehlikeli bulan İngiltere’nin de girişimi ile Rusya ile yapılan Kırım Savaşı (1853 – 1856) sonucu Rusya’nın Karadeniz’de donanma bulundurması yasaklanmıştır.
Balkanlar Üzerinden Akdeniz’e Ulaşmak Amaçlı
Edirne Antlaşması (1829): Azınlık hakları bahanesi ile Rusya ile Osmanlı Devleti arasında yapılan savaşta Osmanlı yenilmiş ve 1829 Edirne Antlaşması imzalanmıştır. Antlaşma ile Mora’da bağımsız bir Yunanistan kurulmuştur.
Not: Edirne Antlaşması ile ilk defa bir azınlık, bağımsızlığını elde ederken Bu durum Osmanlı azınlıkları arasında Rusya’ya olan bağlılığı artırmış ve Rusya’nın azınlıkları kışkırtmasını kolaylaştırmıştır.
Ayestefanos ve Berlin Antlaşmaları (1878): 1877-1878 yıllarında yapılan Osmanlı – Rus Savaşı (93 Harbi) sonrasında Balkanlarda Rusya’nın baskısı ile Osmanlı Devleti’nden Sırbistan, Karadağ ve Romanya’nın bağımsızlığını alması Balkanların büyük oranda Rus etkisi altına girmesine ortam hazırlarken Rusya Akdeniz’e biraz daha yaklaşmıştır.
I. Balkan Savaşı Sırasında Rusya (1911 – 1912)
Rusya özellikle Ayestefanos ve Berlin Antlaşmaları’yIa Balkanlardaki nüfuzunu artırsa da halen Makedonya, Güney Sırbistan ve Trakya gibi topraklar Osmanlı Devleti’nde olduğu için Rusya’nın Balkanlar üzerinden Akdeniz’e çıkışı sağlanamamıştır. Bu nedenle Rusya I. Balkan Savaşı öncesinde Sırbistan, Karadağ, Bulgaristan ve Yunanistan’ı Osmanlı Devleti’ne karşı milliyetçilik akımı doğrultusunda kışkırtmıştır. Bu durum I. Balkan Savaşı’nın yaşanmasında etkili olmuştur.
Kafkasya ve Doğu Anadolu Üzerinden Doğu Akdeniz’e Ulaşmak Amaçlı
- XIX. yüzyılın başlarından ortalarına kadar geçen süreçte Rusya Kuzey Kafkasya’yı işgal edip Osmanlı Devleti ile sınırdaş olmuştur.
Balkan Savaşları ve Sonrasında Avrupalı Devletlerin Osmanlı Politikaları
Trablusgarp Savaşı (1911 – 1912)
Savaşın Nedeni: Siyasi birliğini geç tamamlayan İtalya’nın sömürge elde etme yolunda geç kalmış olması bu nedenle gözünü Osmanlı’nın Kuzey Afrika’da kalan son toprağı Trablusgarp’a dikmesi
Avrupalı Devletlerin İşgale Karşı Tutumları
Fransa: 1900’de Fas’ı almasına yardımcı olduğu takdirde Trablusgarp’ı İtalya’nın işgal etmesine razı olabileceğini açıkladı.
Avusturya: 1902’de ise Bosna-Hersek üzerindeki emellerini İtalya’ya kabul ettirdiği için; İtalya’nın Trablusgarp’a yönelik olan emellerini kabul etti.
İngiltere ve Fransa: İngiltere işgali altındaki Mısır ve Fransa’nın sömürgeleştirdiği Tunus ile kendi aralarında bir tampon devlet bulundurmak ayrıca İtalya’yı Almanya’dan uzaklaştırarak kendi bloklarına çekmek amaçlarıyla İtalya’nın Trablusgarbı işgaline olumlu yaklaştılar.
Rusya: İtalya’nın Rusya’nın Boğazlara yönelik olan planlarını desteklemesinden dolayı; Rusya da İtalya’nın Trablusgarp’a yönelik olan emellerini onayladı.
Almanya: Oluşan bloklaşma hareketinde İtalya’yı kaybetmek istemediğinden dolayı İtalya’nın Trablusgarp’a yönelik emellerini kabul etti
İtalya’nın Trablusgap’ın işgali İçin Kullandığı Gerekçe
Trablusgarp’ın Osmanlı Devleti tarafından uygarlıkta geri bırakıldığı ve burada İtalyanlara kötü davranıldığı iddiası
İşgalin Gelişmesi
- Büyük devletlerle gizli görüşmeler yaparak Trablusgarp’ı ele geçirme serbestliği elde eden İtalya, haklı bir gerekçe göstermeden 28 Eylül 1911’de Trablusgarp üzerine harekete geçti. Osmanlı bölgeyi savunabilecek durumda olmadığı için bölgeye ancak dolaylı yardım gönderebildi.
Osmanlı Devleti Neden Trablusgarp’a Doğrudan Yardım Göndermemiştir?
Osmanlı Devleti,
- Mısır’ın İngiliz işgali altında olması nedeniyle karadan,
- Donanmasının yetersizliği nedeniyle de denizden
Trablusgarp’a yardım gönderememiştir.
Savaşın Nasıl Sona Erdi?
- İtalya Trablusgarp’ta başarılı olamayacağını anlayınca; Osmanlı Devleti’ni barışa zorlamak için On İki Ada’yı işgal etmiştir. Osmanlı bu durum karşısında barışa yanaşmamıştır.
- Fakat 8 Ekim 1912’de Balkan Devletleri Osmanlı’ya saldırınca Osmanlı İtalya ile Uşi Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştır.
Uşi Antlaşması (1912)
- Trablusgarp İtalyanlara verilecek.
Osmanlı Devleti Kuzey Afrikadaki son toprağını kaybetmiştir. - On İki Ada, geçici olarak İtalyanlara bırakılacak.
Rodos ve çevresindeki adaların Balkan Savaşı sırasında Yunanistan tarafından işgalini önleme amaçlıdır. Çünkü o tarihlerde Yunan donanması Osmanlı donanmasından daha iyi durumda idi.
- İtalya Osmanlı Devletine kapitülasyonların kaldırılması konusunda destek verecek.
Osmanlı Devleti ilk kez ciddi bir şekilde kapitülasyonları kaldırma girişiminde bulunsa da bu o tarihler için imkansız bir politikadır. - Trablusgarp dini bakımdan halifeye bağlı kalacak.
Osmanlı Devleti Trablusgarp halkıyla olan dini-kültürel bağını sürdürmeyi hedeflemiştir.
Balkan Savaşları
Dömeke Meydan Savaşı (1897)
1829 yılında imzalanan Edirne Antlaşması ile bağımsızlığını kazanan Yunanlılar bundan sonra her fırsatta sınırlarını genişletmeye çalışmıştır.
Berlin Antlaşmasfndan sonra Teselya’yı topraklarına katan Yunanlılar bir yandan da Etnik-i Eterya Cemiyeti öncülüğünde Megali İdea adını verdikleri büyük amaçlarını gerçekleştirme çalışmalarına hız verdiler. Rumların yaşadığı bütün toprakların Yunanistan’a bağlanmasını içeren bu hedefin nihai amacı, İstanbul’u Türklerden alarak Bizans İmparatorluğumu yeniden kurmaktı.
Savaşın Nedenleri
- Etnik-i Eterya’nın Megali İdea’yı gerçekleştirmeye yönelik çalışmaları sonucunda 1896 yılında Girit İsyanı’nın başlaması ve ortaya çıkan karışıklıktan yararlanmak isteyen Yunanistan’ın adaya asker çıkararak Girit’i kendisine bağladığını ilan etmesi
- Yunan ordularının Balkan sınırını geçerek Osmanlı kuvvetleri üzerine saldırıya geçmesi ve bunun üzerine Osmanlı Devleti’nin 1897’de Yunanistan’a savaş açması