Kategoriler: 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı, Türk Dili ve Edebiyatı, Türk Dili ve Edebiyatına Giriş

Edebiyat; anlatım biçimlerini ve dili araç olarak kullanan bütün bilim dallarıyla ilişkilidir. Ayrıca insanların tipleri, ruh durumları, ilişkileri, meslekleri, yaşadıkları sosyal ve siyasi çevreleri vb. edebiyat eserinin malzemesini meydana getirir.

  • Matematik, sayıları; fizik, maddeyi; kimya, maddenin yapısını; biyoloji, canlıları; tıp, insan sağlığını konu edinir. Edebiyatın birinci ve en önemli konusu ise “tarihî, sosyal ve psikolojik bir varlık olan insan” dır. Bu bakımdan edebiyatın, insanı ve toplumu değişik yönleriyle inceleyen “psikoloji, sosyoloji, tarih, felsefe, toplum bilimi, ruh bilimi, dil bilimi, coğrafya, din” gibi bilim dallarıyla yakın ilişkisi vardır. Bu bilim dalları, edebiyat araştırmalarını kolaylaştırır.
  • İnsan ürünü olan edebiyatın, yine insan için olan diğer bilim dallarıyla ilgisi olması çok doğaldır. Tıp, botanik (bitki bilimi), biyoloji, coğrafya, astronomi gibi sayısal bilimler; arkeoloji, psikoloji, sosyoloji, antropoloji (insan bilimi), lengüistik (dil bilimi), felsefe, tarih gibi sosyal bilimlerden beslenebilen edebiyat bu bilimlere de kaynaklık edebilmektedir.
  • Edebî metinler diğer sanat eserlerinde olduğu gibi, dış dünyada var olan nesnelerden, yaşanmış olanlardan ve yaşanacaklardan hareketle sanatçı tarafından meydana getirilen kurgudur. Bu kurguda insanlığın her türlü birikimi, gerçekle ilgili tasarı, düşünce ve istekleri malzeme olarak kullanılır.
  • Dil ürünleri, edebî metinler şeklinde ortaya çıkar. Edebî metinlerin oluşturulmasında ise doğa bilimlerinin verilerinden yararlanılabilir.
  • Edebiyat her türlü insan etkinliğinden, doğal varlık (canlı, cansız) ve görünüşten (çevre, ortam) yararlanır. Ancak edebiyatın ürünü olan edebî eserler, güzel sanatların bir parçasıdır. Bu nedenle edebî eserler estetik bir değer taşır. Bu eserlerin amacı, estetik bir güzellik ortaya koymaktır. Bu bağlamda edebî eserler, diğer bilimlerden ayrılır.

Edebiyatın Tarih İle İlişkisi

Geçmişte yaşamış insan topluluklarının ekonomik, siyasal ve sosyal alanlardaki yaşantılarını neden sonuç ilişkileri içerisinde belgelere dayanarak yer ve zaman göstererek tarafsız biçimde inceleyen ve anlatan sosyal bilim dalıdır.

Tarihin metodu, olayların sebep-sonuç ilişkisini açıklamak ve olayları kronolojik sıraya göre incelemek anlatmaktır. Edebî metinlerde sosyal çevreden ve her türlü insan ilişkisinden söz edilir. Bunların incelenmesinde tarihin metodundan yararlanılır. Edebiyat adı altında oluşturulan yazılı veya sözlü bütün ürünler, eserler, kendi çağının renk ve zevklerini yansıttığı için, tarih bilimi için birer bilgi ve belge özelliği taşır.

Edebiyatın Sosyoloji İle İlişkisi

Sosyolojinin ana konusu toplumdur. Sosyoloji (toplum bilimi) sosyal olayları; toplumların kuruluş, yükseliş ve çöküşü ile toplumların kendi aralarındaki münasebetleri ve kendi içindeki insan ilişkilerinin yasalarını inceler.

Edebî metinler sosyal çevreyi yansıtır. Sosyal çevredeki insan ilişkileri edebî metinlere kaynak olur. Yani edebî metinle, onun ortaya çıktığı sosyal çevre arasında bağ vardır. Gerek edebî metnin incelenmesinde gerekse edebî metinden hareketle sosyal çevrenin analiz edilmesinde bu bağdan yararlanılır.

Edebiyatın Psikoloji İle İlişkisi

Psikoloji, doğrudan ya da dolaylı olarak gözlenebilen insan ve hayvan davranışlarını bilimsel yöntem ve tekniklerle inceleyen bilim dalıdır.

Edebî metinler, yazarının veya başkalarının yaşamlarından izler taşır. Edebî metinler biraz da onu ortaya koyan sanatçının duygu, düşünce ve ruh halini yansıtır; psikolojik durumuna ait ipuçları taşır. Bu ipuçları apaçık olmadığı için psikolojinin yöntemlerinden yararlanmak gerekir.

Edebiyatın Felsefe İle İlişkisi

Felsefe varlık ve düşünmeyi oluşturan ilkeler, gerçeklik ve nedenselliğin araştırılmasıdır. Belirli bir konuda yoğun ve sistematik düşünmektir. Felsefe genellikle var oluş veya varlık, ahlak veya iyilik, bilgi, gerçek ve güzellik konularıyla ilgilenir.

Edebî metinler herhangi bir felsefi görüşün savunucusu olamaz. Ancak, sanatçı, edebî metni ortaya koyarken değişik felsefi görüşlerin etkisinde kalabilir. Ama bütün bunlar apaçık değil de edebiyata özgü bir dille metnin içinde sindirilmiş olmalıdır. Edebî metinler incelenirken felsefeye ait bu verilerin belirlenmesi ancak felsefe bilimine hakim olmakla mümkündür.



] }


Liselere Giriş Sınavı (LGS)
5 Haziran 2022 Pazar

Temel Yeterlilik Sınavı (TYT)
18 Haziran 2022 Cumartesi

Alan Yeterlilik Sınavı (AYT)
19 Haziran 2022 Pazar