Kategoriler: 7. Sınıf Türkçe, Türkçe

SÖZ SANATLARI

Söz sanatlarının kullanılma amacı, bir sözün etkisini daha da artırmak ya da söylenenleri anlaşılır, somut hâle getirmektir. Genellikle şiir türünde görülen söz sanatları günlük hayatta da sıkça kullanılmaktadır. Sözcüklerin anlam çağrışımlarından ve sözcükler arası anlam ilişkilerinden yararlanılarak bazı söz sanatları yapılır. Söz sanatlarına başvurmaktaki amaç genel olarak ifadeye zenginlik katmak, ifadenin etkisini artırmak ya da az sözle çok şey ifade etmektir.

Söz sanatları özellikle şairler tarafından etkili ve güzel söz söyleyebilmek amacıyla kullanılmıştır. 7. sınıf Türkçe dersi öğretim programında yer verilen  söz sanatları benzetme, kişileştirme, konuşturma, abartma ve zıtlık’tır.

Benzetme (Teşbih)

Benzetme yapılabilmesi için en az iki varlık gereklidir. Ortak bir yönleri bulunan iki varlık arasında güçlü olandan güçsüz olana özellik aktarımı şeklinde gerçekleşir. Birbirine benzetilen varlıklar arasında mutlaka ortak bir yön bulunmalıdır.

İşçiler inşaatı bitirebilmek için arı gibi çalışıyor.

Bu cümlede işçiler ve arı arasında benzerlik kurulmuştur. Aralarında benzetme ilişkisi bulunan varlıklar “benzeyen” ve “kendisine benzetilen” olarak adlandırılır. Bu cümlede “işçiler” benzeyendir.

“Arı” ise kendisine benzetilendir.

“işçiler” ile “arı” arasında kurulan ortak benzerlik yönü ise “çalışma”dır. Arı, çalışma açısından değerlendirildiğinde işçiden daha güçlüdür. Benzetmedeki “güçlüden güçsüze özellik aktarımı” bu şekilde gerçekleşir. Bu iki varlık arasındaki benzetme ilişkisi kurulurken “gibi” edatı kullanılarak benzetme cümlesi kurulmuştur.

Bütün bu unsurları sıralayacak olursak bu cümlenin benzetme unsurları şu şekilde adlandırılabilir:

Benzeyen: İşçiler
Kendisine Benzetilen: Arı
Ortak Benzerlik (Benzetme Yönü): Çalışma
Benzetme Edatı: Gibi
Dışarıdaki hava buz gibi soğuktu.

Bu cümlede hava ve buz arasında benzerlik kurulmuştur. Bu cümlede “hava” benzeyendir. “buz” ise kendisine benzetilendir.

“Hava“ ile “buz” arasında kurulan ortak benzerlik yönü ise “soğuk”tur. Buz soğuktur hava da soğuktur. O halde hava buza bu açıdan benzemektedir. Bu iki varlık arasındaki benzetme ilişkisi kurulurken “gibi“ edatı kullanılarak benzetme cümlesi kurulmuştur. Bütün bu unsurları sıralayacak olursak bu cümlenin benzetme unsurları şu şekilde adlandırılabilir:

Benzeyen: Hava
Kendisine Benzetilen: Buz
Ortak Benzerlik (Benzetme Yönü): Soğuk
Benzetme Edatı: Gibi

Aşağıdaki dizelerde geçen altı çizili bölümlerde benzetme yapılmıştır:

Akıp giden bir zaman gibidir insan
Biraz hızlı, biraz peşinden kovalanan

Bir su kadar dingin akar zaman
Ömrümüze güzellikler katan.

Kişileştirme (Teşhis) 

Sadece insanın yapabileceği davranışların ya da sadece insana ait birtakım özelliklerin insan dışı varlıklara aktarılmasına dayalı söz sanatıdır. “Kişileştirme” demek, insan olmayan bir varlığa “kişi özelliği verilmesi” demektir.

Aşağıdaki cümlelerde altı çizili varlıklara insan özellikleri verilerek bu varlıklar kişileştirilmiştir:

Arabamız yokuşu çıkarken homurdanmaya başlıyor
Bahar gelince bütün doğa bayram yapıyor
Ağrı Dağı kaşlarını çatmış şehre bakıyor

Konuşturma (İntak)

İnsan dışında bir varlığın konuşturulmasına dayalı söz sanatıdır. Özellikle masallarda ve fabllarda bu söz sanatına çok başvurulur. Bazen de şiirlerde konuşturma sanatının yapıldığı görülür.

Ormanın kralı aslan bütün hayvanları toplayıp isteklerini sıralamaya başladı:
“Bugünden itibaren ormanımda benim kurallarım geçerli olacak. ”
Yaşlı kurt aslanın bu sözüne karşılık verdi:
“Bugüne kadar da sizin kurallarınız geçerliydi yüce kralım. ”
Aslan öfkeyle kükredi:
“Sözümü kesme kurt!”

Bu dörtlükte “aslan” ve “kurt” konuşturularak konuşturma söz sanatına başvurulmuştur.

Konuşturma sanatı aynı zamanda bir kişileştirme sanatı olarak da kabul edilebilir. Çünkü konuşmak, insanın yapabileceği bir davranıştır. Ama insan dışında bir varlığın sözü açıkça verilmişse bu bir konuşturma sanatı olur. İnsan dışındaki varlıkların açıkça konuşturulmadığı durumlarda konuşturma sanatından söz edilemez. Örneğin “Çiçekler neşeyle şarkı söylüyor“ cümlesinde konuşturma sanatına değil kişileştirme sanatına başvurulmuştur. Konuşturma olması için çiçeklerin söylediği şarkının sözlerine yer verilmelidir.

Abartma (Mübalağa)

Bir varlığı, durumu ya da olayı olduğundan daha büyük veya daha küçük gösterme sanatıdır.

  • Babam o kadar derin uyur ki başında top patlasa duymaz.
  • Oyuncağı kırılan çocuğun gözyaşları sele dönmüştü.
  • Fındık kadar beyniyle bize akıl vermeye kalkmasına şaşıyorum.

Abartma ve yalan, öğrenciler tarafından sık sık karıştırılan kavramlardır. Yalan, gerçekte olmayan bir durumun veya olayın varmış gibi gösterilmesi ya da bunun tam tersidir. Abartmada ise gerçekte var olan bir durumdan söz edilmektedir. Gerçekte var olan bir durum, olduğundan daha çok ya da az gösterilmiştir.

Zıtlık (Tezat)

Zıt anlamlı sözcüklerin veya kavramların aynı ifade içinde uyum hâlinde kullanılmasıdır. Zıtlık sanatı çoğunlukla şiirlerde kullanılan bir söz sanatıdır. Sanatçılar sözcüklerin zıtlıklarından yararlanarak etkili anlatımlar yapabilmek için bu söz sanatını kullanırlar.

  • Yaşama dört el sarıldık bu ölüm kumsalında.
  • Bu beyaz hüzün kapkara bir yalnızlıkla çöktü askerlerin içine.
  • En büyük yolculuklar bile küçük bir adımla başlar



] }


Liselere Giriş Sınavı (LGS)
5 Haziran 2022 Pazar

Temel Yeterlilik Sınavı (TYT)
18 Haziran 2022 Cumartesi

Alan Yeterlilik Sınavı (AYT)
19 Haziran 2022 Pazar