Merkezi Sinir Sistemi 11. Sınıf Biyoloji


Kategoriler: 11. Sınıf Biyoloji, Biyoloji, Denetleyici ve Düzenleyici Sistem, Duyu Organları, İnsan Fizyolojisi

Merkezi Sinir Sistemi

I. BEYİN

Omurgalıların tamamında kafatası içinde yer alır. Proteinsel yapıları üç haftada bir yenilenir. Kanın 9 20’si beyine pompalanır. Glikozun en çok kullanıldığı yerdir. Beynin vücuda oranı ve beyindeki kıvrım sayısı beynin gelişmişliğini gösterir. Beyin meninges adı verilen zar tabakası ile sarılıdır.

Beyin içten dışa doğru üç zar ile örtülüdür :

İnce zar : Beynin en ince girinti ve çıkıntılarına kadar girerek beynin yüzeyine yapışmıştır. Beyni besleyen kan damarlarını içerir.

Örümceksi zar : Ortada olup, ince bağ dokusu iplikleriyle ince zar ve sert zarı örümcek ağı gibi birbirine bağlar.

Sert zar : Kafatası kemiklerine yapışmış olan kalın ve dayanıklı zardır.

BOS kan basıncı etkisiyle kılcal damarlardan çıkan sıvıdan oluşur. Sinir hücreleri ile kan damarları arasında madde alışverişini sağlarken, merkezi sinir sistemindeki iyon değişiminin dengede kalmasını da sağlar.

Beyin; ön, orta ve arka beyin olmak üzere üç kısımda incelenir.

Beyin; su, yağ, protein, karbonhidrat, diğer organik ve inorganik maddelerden oluşur.

a) Ön Beyin

İnsan beyninin en büyük kısmıdır. Uç beyin ve ara beyin olmak üzere iki kısımdan meydana gelmiştir. Ön beynin enine kesidi alındığında içte ak madde, dışta boz madde olduğu görülür. Ak madde, miyelinli nöronların aksonlarından oluşur. Miyelin beyaz ve yağlı olduğundan aksonlar beyaz görünür. Beyin yarım küreleri üzerinde girus adı verilen çıkıntılar ve sulkus adı verilen girintiler vardır. Bu girinti ve çıkıntılar uç beyinin yüzey alanının artmasını sağlar. İnsanların beyin yarım kürelerinin yüzey alanı diğer omurgalı canlılara oranla çok fazladır.

1. Uç beyin (beyin kabuğu, serebral korteks)

İki beyin yarım küresinden oluşur. Bu yarım küreleri birbirine bağlayan köprülerden üsttekine nasırlı cisim, alttaki bağlantıya ise beyin üçgeni adı verilir. Beyin yarım kürelerini enine ayıran derin yarığa rolando yarığı denir.

Beyin kabuğunda ise bilinç, düşünme, algılama, zekâ, yorumlama, hafıza, bilinçli hareket etme ve beş duyunun alınıp değerlendirildiği çeşitli merkezler bulunur.

Beyin kabuğunun görevlerinin daha iyi anlaşılması için yapılan deneylerde; beyin yarım küreleri çıkarılmış bir kuşun ancak dışardan bir etkiyle itilirse yürüyebil uyarılmadıkça uçamadığı, ancak havaya atılırsa uçabildiği, önüne konulan yemeği yemediği, ağzına besin verildiğinde yuttuğu, yanına
yaklaşan düşmanlara karşı (kedi ve köpek gibi) duyarsızlaştığı gözlenmiştir.

Aşağıdaki tabloda beyin yarım kürelerinin görevi belirtilmiştir.

Beyin yarım küreleri ayrıca farklı aktiviteleri kontrol eden dört bölüme ayrılmıştır. Bunlar ön (frontal) lop, orta (parietal) lop, şakak (temporal) lop ve arka (oksipital) lop olarak bilinir.

2. Ara beyin

Talamus, hipotalamus ve hipofizin arka lobunu içine alır.

Talamus : Duyu sinirleriyle gelen uyartıların iletim merkezidir. Koku dışındaki tüm duyusal impulslar ön beyne iletilirken talamustan geçer. Uyku uyanıklık durumunu da düzenleyen talamus, uyku hâlinde çalışmaz.

Hipotalamus : İç organların ve dokuların otomatik kontrol merkezidir. Hipotalamusta su dengesi, kan basıncı, uyku, İştah, karbonhidrat ve yağ metabolizması, vücut sıcaklığı, eşeysel yönelme ve olgunlaşmayı sağlayan merkezler bulunur. Hipotalamus ayrıca sinir hücrelerinden salgılanan özel
hormonlar ile hipofiz bezinin çalışmasını düzenler.

Hipofiz : Endokrin bezlerin çalışmasını düzenleyen en önemli iç salgı bezidir.

b) Orta Beyin

Beyincik ve ara beyin arasında kalan bölgedir. Ön beyin, beyincik, pons ve omurilik soğanı sinirlerinin birbirine bağlandığı yerdir. Yani bir anlamda ön ve arka beyini birbirine bağlar.

Orta beyindeki hücrelerin temel görevi; görme ve duyma reflekslerinin kontrol edilmesidir. Göz bebeklerinin büyüyüp küçülmesi ve yüksek seste irkilme beyinin bu bölümünden yönetilir. Ayrıca orta beyinde kas tonusunu ve vücudun duruşunu düzenleyen merkezler de bulunur.

c) Arka Beyin

Beyincik, omurilik soğanı ve ponstan meydana gelmiştir.

1) Beyincik : Yapı olarak beyinde olduğu gibi sert, örümceksi ve ince zarla örtülüdür. Enine kesitte dışta boz madde, içte ak madde bulunur. Ak madde boz madde içinde ağaç dalları gibi dağıldığından beyinciğe hayat ağacı da denir. Beyinciğin görevi, duyu organlarından ve kaslardan alınan uyartılara göre iskelet kaslarının uyumlu biçimde çalışmasını sağlayarak dengenin oluşmasını sağlamaktır. Eğer beyincik zedelenirse bütün kas hareketleri düzensizleşir. Ayrıca beyincik vücut dengesini sağlarken göz ve kulaktan gelen uyarıları da değerlendirir.

2) Omurilik soğanı : Dışta ak madde, içte boz madde bulunur. Beyine giden ve beyinden vücuda dağılan sinirlerin bazıları doğrudan, bazıları da çapraz yaparak omurilik soğanından geçer.

Örneğin; beynin sağ tarafından gelen motor sinirler omurilik soğanında çapraz yaparak vücudun sol yanındaki kaslara emir götürür.

Solunum, dolaşım, sindirim, boşaltım gibi yaşamsal olayların kontrol merkezidir. Ayrıca yutma, çiğneme, öksürme, hapşırma, kusma ve tükürük salgılanması gibi refleks faaliyetlerinin merkezi omurilik soğanıdır. Omurilik soğanının hayati öneminden dolayı bu kısma hayat düğümü de denir. Birey herhangi bir etkiden dolayı omurilik soğanı zarar görürse hayatını kaybedebilir.

3) Pons (varolii köprüsü) : Beyincik orta beyin ve omurilik soğanı arasında bulunan kalın sinir demetlerinden oluşur. Omurgalılar içerisinde sadece memelilerde pons bulunur. Pons beyinciği oluşturan yarım küreler arasında impuls iletimini sağlar. Ayrıca vücudun sağ ve sol tarafındaki farklı kasların çalışmasını ve solunum merkezlerini düzenler.

Orta beyin, pons ve omurilik soğanının bulunduğu bölgenin tamamına beyin sapı denir.

II. OMURİLİK

Omurilik; omurganın içinde omurilik soğanından başlayıp vücut boyunca uzanan ve ortasında boydan boya bir kanal içeren merkezi sinir sistemine ait bir yapıdır.

Omuriliğin Yapısı

Dışta ak madde, içte boz madde bulunur. Omurilikte ön boynuz (ventral kök), arka boynuz (dorsal kök) ve yan boynuz bulunur. Ön boynuzda hareket sinirleri (motor), arka boynuzda duyu sinirleri, yan boynuzda ise otonom sinir sistemine ait sinir merkezleri bulunur.

Omuriliğin sağ ve sol tarafından 31 çift sinir çıkar. Çıkan bu sinirler omurilik soğanından çapraz olarak geçtiklerinden beynin sol tarafı, vücudun sağ tarafındaki organları; sağ tarafı ise vücudun sol tarafındaki organları kontrol eder.

* Omurilik enine kesiti aşağıdaki şemada gösterilmiştir.

Omuriliğin iki önemli görevi vardır. Birincisi uyartıları iletmek, diğeri bazı refleksleri yönetmek ve kontrol etmektir.

Refleks yayı : Refleks; herhangi bir uyartının alınması ve hiçbir yorum yapılmadan bir hareketle cevap verilmesi şeklinde gerçekleşen fizyolojik tepkilerdir. Bu olayı idare eden refleks yayı, uyarının alındığı nokta ile uyartıya cevap verilen nokta arasında kalan yapılardan oluşur.

Uyaran —> Duyu organındaki reseptör hücre (almaç) > Duyu nöronu → Dorsal boynuz → Ara nöron → Ventral boynuz → Motor nöron → Tepki organı (efektör organ)

Omurilik beyine gelen ve beyinden çıkan impulsları iletmenin dışında refleks merkezi olarak da çalışır.

Refleks hareketleri üç çeşittir :

1. Kalıtsal refleks : İnsanlarda doğuştan gelen bazı ortak refleksler vardır. Bunlara kalıtsal refleksler denir. Örneğin; yeni doğmuş bebeğin emme refleksi veya gözünü kırpma refleksi.

2. Şartlı refleks : Bir uyarının sürekli tekrarlanması ile elde edilen reflekslere ise şartlı refleks denir.

3. Alışkanlıklar : Beyin çok sık aralıklarla yaptığı ve öğrendiği davranışları omuriliğe yükler.

Örneğin; dans etmek, araba kullanmak, bisiklet sürmek, sigara içmek, yürümek.



] }

Soru: Bazı nörotransmitter maddeler bir nöronun akson ucundan salınarak bir başka nöronun dendritindeki reseptörlere bağlanarak impulsun bir nörondan diğerine hızlı bir şekilde aktarılmasını sağladıktan bir süre sonra parçalanır. Diğer bazı nörotansmitter maddeler ise sinapsa salgılandıktan sonra uzun bir süre parçalanmadan sinapsta aktif kalarak etkilerini uzun süre gösterebilir. Buna göre,
I. dersi dikkatle dinleyen,
II. uyanık kalmaya çalışan,
Ill. iğne batırıldığında elini çeken
insanlardan hangilerinde, olayların gerçekleşmesi sırasında ilgili nörotransmitter maddeler sinapsta uzun süre aktif olarak kalabilir?

Soru: Yukarıdaki grafik, bir insandaki üç farklı nöronun uyarılan durumları ve saniyedeki ateşleme frekansını göstermektedir. Buna göre bu grafikteki bilgilere dayanarak,
I. Nöronların uyarılma düzeylerinin artması onların ateşleme sıklığını arttırır.
II. Farklı yanıt veren nöronların uyarılma eşiği farklı olabilir.
Ill. Sinir sisteminin değişen işlevlerinin yerine getirilmesinde, farklı tip yanıt özelliklerine sahip nöronlar işlev yapar.
yargılarından hangilerine varılabilir?

Soru: Stres durumundaki bir insanda, hipotalamus hem böbrek üstü bezinin öz bölgesini sinir uyarısı ile uyararak strese karşı kısa süreli tepki oluşmasını sağlar hem de kabuk bölgesini hormonlarla uyararak strese karşı uzun süreli tepki oluşmasında rol alır. Buna göre, strese giren bir insanda;
I. göz bebeğinin büyümesi,
II. sindirim faaliyetlerinin azalması,
Ill. solunum hızının artması,
IV. alyuvar sayısının artması
olaylarından hangileri hipotalamusun böbrek üstü bezinin öz bölgesini uyarmasıyla gerçekleşen kısa süreli tepkilerdendir?

Soru: Sinir sistemleri birbirleriyle bağlantılı üç işlev görür. Bu işlevler şunlardır:
I. Uyarıların alınması.
II. Oluşan impulsların değerlendirilmesi.
Ill. Cevabın tepki organına iletilmesi
Bu işlevlerden hangileri motor sinirlerle gerçekleştirilir?

Soru: Aşağıdakilerden hangisi insandaki nöronlarla ilgili olarak yanlış verilmiştir?
A) Farklı işlevlere uyum sağlayan nöronların yapı ve şekilleri farklı olabilir.
B) Bir duyu nöronu reseptörlerden aldığı uyarıyı motor nöronlara iletebilir.
C) Ara nöronlarda oluşan sinyal duyu nöronuna iletilir.
D) Sinir sisteminin yapısal ve işlevsel birimi nörondur.
E) Bir nöronda hücre gövdesine bağlı iki tip ipliksi uzantı bulunabilir.


Liselere Giriş Sınavı (LGS)
5 Haziran 2022 Pazar

Temel Yeterlilik Sınavı (TYT)
18 Haziran 2022 Cumartesi

Alan Yeterlilik Sınavı (AYT)
19 Haziran 2022 Pazar