Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)

Hz. Muhammed’in vefat etmesinden sonra, onun yerine devlet yönetimini üstlenen idarecilere halife unvanı verilmiştir. Halifelik kurumu uzun yıllar boyunca Osmanlı Devleti üzerinde etkili olduğundan saltanatın kaldırılması ve cumhuriyetin ilanı gibi İnkılaplar, cumhuriyet ve saltanat yanlıları arasında mücadeleye neden olmuştur.

Halifeliğin kaldırılmasının Nedenleri

  • Halifelik kurumunun cumhuriyetçi ve laik yönetim biçimiyle bağdaşmaması
  • Halife Abdülmecit’in siyasi otorite olarak hareket etmek istemesinin iç ve dış politikada iki başlılığa neden olması
  • Halifeliğin rejim ve inkılap karşıtlarının sığınabilecekleri bir odak hâline gelmesi
  • Başta İngiltere olmak üzere güçlü devletlerin halifelik kurumuna destek vererek Türkiye’nin iç işlerine karışma ihtimallerinin bulunması

TBMM’de yapılan görüşmeler sonucunda 3 Mart 1924 tarihinde halifeliğin kaldırılması kabul edilmiştir. Aynı kanunla, Osmanlı ailesine mensup olan kişilerin ülke dışına gönderilmeleri kararı alınmıştır.

Halifeliğin Kaldırılmasının Önemi ve Sonuçları

  • Ümmetçilik anlayışına son verilmiş, millî egemenlik pekişmiş, cumhuriyetin temelleri güçlendirilmiştir.
  • Meclisin üzerinde etki yapabilecek bir kurumun ortadan kalkmasıyla TBMM’nin ülke genelindeki otoritesi güçlenmiştir.
  • Türk milletinin çağdaşlaşma ve uygarlık yolunda ilerleme çabaları hızlanmış, inkılapların önündeki önemli bir engel ortadan kaldırılmıştır.
  • Laik devlet anlayışının yerleştirilmesi açısından en önemli aşamalardan biri gerçekleştirilmiştir.
  • Türkiye, iç işlerine karışılmasını istemediği gibi, başka ülkelerin de iç işlerine karışmamayı dış politikada ilke edinmiştir. Bu nedenle halifeliğin kaldırılması Türkiye’nin dış politikada karşılıklı güvene dayanan ilişkiler kurmasında yarar sağlamıştır.

Bilgi: Şer’iye ve Evkaf Vekaletinin kaldırılması devletin laikleşmesine katkı sağlamış, Erkan-ı Harbiye Vekâletinin kaldırılması ise ordunun siyasetin dışına çıkarılmasında önemli bir adım olması yönüyle cumhuriyet rejiminin demokratikleşmesine katkıda bulunmuştur.

3 Mart 1924’te atılan bir diğer adım milletin duygu ve düşüncede birliğini sağlamak için Türkiye dahilindeki bütün okulların Maarif Vekâletine (Millî Eğitim Bakanlığı) bağlanmasını öngören Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çıkarılmasıdır. Bu kanunun çıkarılması ile eğitim öğretim alanında birlik sağlanmıştır.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Footer açıklama yazısı. Bu alan tema ayarlarından değiştirilebilmektedir.