Modern Siyasal İdeolojiler 11.Sınıf Tarih


Kategoriler: 11. Sınıf Tarih, Tarih

Liberalizm:

Devlet politikasında ve hükümet anlayışında hürriyeti esas alan, toplum hayatında ve kişilerin yaşayışında hür ve serbest bir hayatı vazgeçilmez prensip kabul eden bir anlayış. Ferdiyetçiligi ve kişi hürriyetini esas alır. Bireyin özellikle hür bir şekilde ekonomik faaliyetlerde bulunmasını, devletin yalnızca jandarma görevi yapmasını (suçluları yakalamasını), ekonomiye müdahale etmemesini savunur. Liberal düşünce ekonomi alanında devletin müdahalesini reddetmiş ancak yaşanan tarihsel süreçte ekonomik ve sosyal hayatta dengesizliklerin yaşanması nedeniyle, liberaller devletin zaman zaman ekonomiye müdahalesini gerekli görmüşler, bu durum ise kapitalizmin doğuşuna neden olmuştur.

Kapitalizm:

Şahsi teşebbüse ve mülkiyete izin veren, kazanç (Kar), rekabet ve rasyonellik (Akılcı) ilkesine dayanan, zaman zaman devletin ekonomiye müdahalesini öngören, çok değişik özellikler gösteren iktisadi yapı. Kapitalizmde sermaye sahiplerinin kazanç elde etmek ve karlarına kâr katmak için her türlü girişimi serbesttir. Bu iktisadi sistemin felsefesi “bırakınız yapsınlar, bırakınız gitsinler” dir. Ekonomi sermaye sahiplerinin elindedir. Coğrafi keşiflerden sonra ticaret kapitalizmi, Sanayi Devrimi sonrası ise sanayi kapitalizmi doğmuştur. Kapitalizm, sanayi devrimi sonrası burjuvaziyi en
güçlü toplumsal sınıf haline getirmiştir. Burjuvaların fabrikasında çalışan işçi sınıfı ise çok emek karşılığında az ücrete, kötü çalışma koşullarına karşı çıkmış, işçi sınıfının haklarını savunan Karl Marx komünist düşünceyi kurmuştur. Kapitalizmin doğal sonucu komünizmdir.

Sosyalizm:

Özel mülkiyeti reddeden, kollektif mülkiyeti tercih eden, liberalizmin kişiye önem veren yaklaşımını (ferdiyetçiliği) kabul etmeyen, kapitalizme tepki olarak çıkmıştır. Sosyalistlere göre özel mülkiyet, para ve rekabet gibi kapitalizme has kurumlar insanların insanlar tarafından sömürülmesine neden olur. Bu nedenle, bu kurumların ortadan kaldırılarak yerlerine sömürüye imkân tanımayan müesseselerin kurulması gerekmektedir. Sosyalizm asıl son şeklini Karl Marx’ın bilimsel sosyalizmi ile almıştır. Sosyalizm, günümüzde çalışan kesimlerin daha iyi hayat şartlarına kavuşması için gayret gösteren bir ekonomik sistem olmaktadır.

Marksizm:

Üretim araçlarının toplum malı olmasını, tüketim mallarının ihtiyaca göre paylaşılmasını isteyen, toplumu tek bir sınıf olarak düşünen düzen, sistem. Kapitalizme tepki olarak ortaya çıkmış ve burjuvazinin elindeki sermayeyi ve istediği gibi kazanç elde etmesini kabullenmemiştir. Kollektivizasyonun (ortak üretim-ortak paylaşım) olması gerektiğini vurgulamış, özel mülkiyeti reddederek bütün mülkiyetin devletin elinde olmasını, toplumda herkesin eşit ekonomik şartlar altında bulunmasını savunmuştur. Toplumsal ilişkileri sınıf çatışmaları (işçi-burjuva) yönüyle ele almıştır. Marksizme göre sınıf çatışmasını proleterya (işçi sınıfı) kazanacak ve son merhalede eşitlik ve özgürlüğe dayanan bir dünya kurulacaktır.

XVIII. yüzyılın ikinci yarısında İngiltere’de ortaya çıkıp zamanla bütün Avrupa devletlerine yayılan, ekonomide insan gücüne dayalı üretimden makineli üretime geçişi sağlayan sürece “Sanayi İnkılabı” denmektedir. Sanayi İnkılabı sonrası yeni bir sınıf olan işçi sınıfı ortaya çıkmıştır. İşçi sınıfı ilk dönemlerde kötü şartlar altında, sosyal güvencesi olmadan ve düşük ücretle çalışmıştır. Zamanla işçilerin haklarını savunan Sosyalizm ve Marksizm gibi düşüncelerin yayılmasıyla işçiler, işveren konumundaki burjuvalardan haklarını talep etmeye başladılar. Fransız İhtilali burjuvaların soylulardan hak talebinde bulunmalarının bir mücadelesi iken Sanayi İnkılabıyla burjuvanın yerini ona karşı hak mücadelesinde bulunan işçi sınıfı almıştır. Başlangıçta burjuva sınıfı işçi sınıfının isteklerini görmezden gelmiştir. Ancak büyük işçi ayaklanması olan 1848 ihtilalleri bir dönüm noktası olmuştur. İşçi sınıfı; sosyal güvence, işe uygun ücret, insan yaşamına uygun çalışma saatleri ve sendikal haklarını 1848 İhtilallerinden sonra almaya başladılar. İşçi sınıfının bu mücadelesi toplumun diğer kesimlerini de siyasi hak mücadelesi konusunda harekete geçirdi. 1830-1848 ihtilalleri sonrası Avrupa halkının bir kısmı parlamentonun halkın seçimiyle belirlenmesi, kişi hak ve özgürlüklerinin anayasa ile güvence altına alınması gibi haklara kavuştular.



] }


Liselere Giriş Sınavı (LGS)
5 Haziran 2022 Pazar

Temel Yeterlilik Sınavı (TYT)
18 Haziran 2022 Cumartesi

Alan Yeterlilik Sınavı (AYT)
19 Haziran 2022 Pazar