Cümlenin Öğeleri 8. Sınıf Türkçe


Kategoriler: 8. sınıf Türkçe, Türkçe
Cepokul

Bir duyguyu, düşünceyi, olayı ya da durumu tam olarak anlatan sözcük veya sözcük grubuna “cümle” adı verilir. Cümleyi oluşturan sözcük veya sözcük gruplarına ise “öge” denir. Cümle ögeleri, temel ögeler (özne, yüklem) ve yardımcı ögeler (nesne, yer tamlayıcısı, zarf tamlayıcısı) olmak üzere iki gruba ayrılır.

A. TEMEL ÖGELER

1. Yüklem

Kip ve kişi eki almış fiillerle ya da ek fiil almış isim soylu sözcüklerle oluşturulan; cümlede bir iş, oluş, durum veya yargı bildiren ögedir.

Örnekler

  • Tatilde Ege’nin farklı köylerini gezdik.
    -› Bu cümlede “gezmek” fiili kip ve kişi ekiyle çekimlenip bir işi bildirdiği için yüklemdir.
  • Millet binasının temel taşı kültürdür.
    -› Bu cümlede “kültür” ismi ek fiille çekimlenip bir yargı bildirdiği için yüklemdir.
  • Olgun insan, herkese hoşgörüyle yaklaşır.
    -› Bu cümlede “yaklaşmak” sözcüğü kip ve kişi ekiyle çekimlenip bir durumu bildirdiği için yüklemdir.

Dikkat: Yüklem, cümleyi tamamlayan unsurdur ve cümlenin farklı yerlerinde bulunabilir. Bu nedenle yüklem olarak belirlenen sözcüğün, cümleyi tamamlayıp tamamlamadığına dikkat edilmelidir.

Örnekler

  • Biliyordum senin hiçbir suçunun olmadığını.
    -› Bu cümlede “olmadığını” sözcüğü cümleyi biçimce ve anlamca tamamlamamakta ancak “biliyordum” sözcüğü cümleyi hem biçimce
    hem anlamca tamamlamaktadır. O hâlde yüklem “biliyordum” sözcüğüdür.
  • Bendim dün akşam seni telefonla arayan.
    -› Bu cümlede “arayan” sözcüğü cümleyi tamamlamamaktadır. “Bendim” sözcüğü ise ek fiille çekimlendiği için cümleyi tamamlamaktadır. 0 hâlde yüklem “bendim” sözcüğüdür.
  • Herkesin bir hayali var gerçekleştirmek istediği.
    -› Bu cümle, “Herkesin, geçekleştirmek istediği bir hayali var.” şeklinde mantık akışına uygun hâle getirildiğinde “var” sözcüğünün yüklem olduğu anlaşılır.

Örnek Soru
I. Yörükler. her yıl bahar aylarında yaylaya çıkar,
Il. Ay ışığı aydınlatıyordu uçsuz bucaksız bozkırı.
Ill. Saat on ikiyi geçiyordu biz Ankara’ya vardığımızda.
IV. İşte bu müzede sergileniyor ünlü ressamın tabloları.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük yüklem değildir?

A) I    B) II    C) III    D) IV

Çözüm: I. cümlede “çıkar”, Il. cümlede “aydınlatıyordu”, IV. cümlede” sergileniyor” sözcükleri, cümleleri tamamladıkları için yüklemdir. Ancak III. cümlede “vardığımızda” sözcüğü cümleyi tamamlamamaktadır. Cümleyi tamamlayan, yüklem olan sözcük “geçiyordu” sözcüğüdür. Doğru cevap “C” seçeneğidir.

Önemli Bilgi: Yüklem, söz öbeklerinden (tamlama, deyim, birleşik fiil, ikileme, edat grubu) oluşabilir. Bu durumda söz öbeğini oluşturan sözcüklerin tamamı yüklem kabul edilir.

Örnekler

  • Dil, yüzyıllardan beri kültürün taşıyıcısıdır.
    -› Bu cümlede “taşıyıcı” sözcüğü İyelik eki (-sı) almıştır. İyelik eki almış bir isme “ne, neyin, kimin” soruları sorulduğunda isim tamlaması bulunur. “Neyin taşıyıcısı?” sorusu “kültürün taşıyıcısı” tamlamasını buldurduğuna göre bu cümlenin yüklemi “kültürün taşıyıcısıdır” söz grubudur.
  • Geceyi geçireceğimiz yer, şirin bir kasabaydı.
    -› Bu cümlede “kasaba” sözcüğü bir isimdir. İsme “nasıl, hangi, kaç” soruları sorulduğunda sıfat tamlaması bulunur. “Nasıl kasaba?” sorusu “şirin bir kasaba” tamlamasını buldurduğuna göre bu cümlenin yüklemi “şirin bir kasaba” söz grubudur.
  • Sabri Bey, bütün tekliflerimize dudak bükmüştü.
    -› Bu cümlede “dudak bükmek” bir deyim olduğu için cümlenin yüklemi “dudak bükmüştü” söz grubudur.
  • Fırtına, ağaçların devrilmesine sebep oldu.
    -› Bu cümlede “etmek, olmak, kılmak, eylemek” yardımcı fiillerinden biriyle “sebep olmak” birleşik fiili oluşturulduğu için yüklem “sebep oldu” söz grubudur.
  • Tepeye giden toprak yol eğri büğrüydü.
    -› Bu cümlede “eğri büğrü” sözü bir ikileme olduğu için yüklem “eğri büğrüydü” söz grubudur.
  • Yola çıkacağımız gün hava buz gibiydi.
    -› Bu cümlede “buz gibi” sözü bir edat grubu olduğu için yüklem “buz gibiydi” söz grubudur.

Örnek Soru
Malazgirt, Anadolu’nun kapılarını Türklere açan bir zaferdir.
Bu cümlenin yüklemi aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?

A) zaferdir
B) açan bir zaferdir
C) Türklere açan bir zaferdir
D) Anadolu’nun kapılarını Türklere açan bir zaferdir

Çözüm: Verilen cümledeki “zafer” ismine “Nasıl zafer?” sorusu sorulduğunda “Anadolu’nun kapılarını Türklere açan bir zafer” şeklinde fiilimsiye bağlı bir söz grubu bulunmaktadır. Doğru cevap “D” seçeneğidir.

Dikkat: Yüklem, farklı türde sözcüklerden (isim, fiil, sıfat, zamir, fiilimsi, edat) oluşabilir.

Örnekler

  • Öteden beri insanın hayattaki en iyi dostu kitaptır.
    -› Bu cümlenin yüklemi “kitaptır” sözcüğü olduğuna göre yüklem bir isimdir.
  • Zirveye çıkmak isteyenler, yorgunluğa katlanmalıdır.
    -› Bu cümlenin yüklemi “katlanmalıdır” sözcüğü olduğuna göre yüklem bir fiildir.
  • Çocuğu şımartan şeylerden biri de aşırı ilgidir.
    -› Bu cümlenin yüklemi “aşırı ilgidir” söz grubu olduğuna göre yüklem bir sıfat tamlamasıdır.
  • Başımıza gelen felaketlerin gerçek sorumlusu sensin.
    -› Bu cümlenin yüklemi “sensin” sözcüğü olduğuna göre yüklem bir zamirdir.
  • Başarı kapılarını kolayca açan anahtar, çalışmaktır.
    -› Bu cümlenin yüklemi “çalışmaktır” sözcüğü olduğuna göre yüklem bir fiilimsidir.
  • Bizim evde yapılan hazırlıkların hepsi senin içinmiş.
    -› Bu cümlenin yüklemi “senin içinmiş” söz grubu olduğuna göre yüklem bir edat grubudur.

2. Özne

Yüklemde bildirilen işi yapan, yargıyı üstlenen ögedir. Özne, yükleme sorulan “ne” ve “kim” sorularıyla bulunur.

Örnekler

  • Babam, kardeşimi çiftlikte ata bindirmişti.
    -› Bu cümlenin yüklemindeki fiil alınıp “Bindiren kim?” diye sorulduğunda işi yapan kişinin “babam” olduğu anlaşılmaktadır. O hâlde “babam” sözcüğü öznedir.
  • Mağazalar, hava kararmasına rağmen hâlâ açıktı.
    -› Bu cümlenin yüklemindeki isim alınıp “Açık olan ne?” diye sorulduğunda yargıyı üstlenen sözcüğün “mağazalar” olduğu anlaşılmaktadır. O hâlde “mağazalar” sözcüğü öznedir.
  • O kalabalığın içinde küçük çocuk kaybolmuştu.
    -› Bu cümlenin yüklemine “Kaybolan kim?” sorusu sorulduğunda “küçük çocuk” sözünün özne olduğu anlaşılmaktadır.
  • Yağmurdan sonra toprak kayması meydana gelebilir.
    -› Bu cümlenin yüklemine “Meydana gelen ne?” sorusu sorulduğunda “toprak kayması” sözünün özne olduğu anlaşılmaktadır.

Önemli Bilgi: Cümlenin içinde geçen özneye “açık özne”; cümlenin içinde yer almayan ancak yüklemdeki kişi eki yoluyla belirlenebilen özneye “gizli özne” adı verilir. Gizli özne, sadece “ben, sen, o, biz, siz, onlar” sözcükleri olabilir.

Örnekler

  • Haftada en az bir tane kitap okuyorum.
    -› Bu cümlenin yüklemine “Okuyan kim?” sorusu sorulduğunda “ben” cevabı alınmaktadır. “Ben” sözcüğü cümlede bulunmadığı için “gizli özne”dir.
  • Karlar eriyip yollar açılana kadar misafirimizsiniz.
    -› Bu cümlenin yüklemine “Misafirimiz olan kim?” sorusu sorulduğunda “siz” cevabı alınmaktadır. “Siz” sözcüğü cümlede bulunmadığı için “gizli özne”dir.

Karıştırmayalım: Tamlayanı düşmüş isim tamlamasının tamlayan sözcüğü, gizli özneyle karıştırılmamalıdır. Karıştırmamak için özne sorularının “ne, kim” olduğu ve gizli öznenin ek almayacağı unutulmamalıdır.

Örnek

  • Onu en çok rahatsız eden şey düşüncelerimdi.
    -› Bu cümlenin yüklemine, “Kimin düşünceleri?” sorusu sorulduğunda “ben-im” cevabı alınır ancak bu sözcük gizli özne olamaz. Çünkü özne “kimin” sorusuyla bulunmaz ve gizli özne, ek (benim) almaz. “Düşüncelerim ne?” sorusu sorulduğunda öznenin “onu en çok rahatsız eden şey” olduğu anlaşılmaktadır.

Önemli Bilgi: Özne, birden fazla sözcükten (söz öbeklerinden) oluşabilir.

Örnekler

  • Bizim mahallenin çocukları, bütün günlerini bu boş arsada geçirirdi.
    -› Bu cümlenin yüklemine “Geçiren kim?” sorusu sorulduğunda, birden fazla sözcükten oluşan “bizim mahallenin çocukları” öznesi bulunmaktadır.
  • Ormanda yaşayan yabani hayvanlardan bazıları yangında ölmüştü.
    -› Bu cümlenin yüklemine “Ölen ne?” sorusu sorulduğunda “ormanda yaşayan yabani hayvanlardan bazıları” öznesi bulunmaktadır.
  • İstanbul’un fethinden önce yapılmış tarihî binanın yıllara meydan okuyan sütunları sapasağlamdı.
    -› Bu cümlenin yüklemine “sapasağlam olan ne?” sorusu sorulduğunda “İstanbul’un fethinden önce yapılmış tarihi binanın yıllara meydan okuyan sütunları” öznesi bulunmaktadır.
  • O yıllarda babamın çevresindeki insanlar tanınmış kişilerdi.
    -› Bu cümlenin yüklemine “Tanınmış kişiler olan kim?” sorusu sorulduğunda “babamın çevresindeki insanlar” öznesi bulunmaktadır.

Dikkat: Bazı cümlelerde özne bulunmaz, bu tip cümlelerde, yükleme sorulan “ne, kim” sorularının cevabı yoktur.

Örnek

  • Yapılacak anonstan sonra uçağa binilecek.
    -› Bu cümlede yükleme “Binilen ne?” sorusu sorulduğunda “uçağa” sözcüğü cevap olmadığı için özne yoktur.

Örnek Soru
Aşağıdaki cümlelerden hangisi özne ve yüklemden oluşmuştur?

A) Turistlerin gözdesi Çeşme, İzmir’in batısında bulunmaktadır.
B) Karadeniz’in azgın sularında bir yük gemisi batmıştı.
C) Komşumuz Ayşegül Hanım, çevresine neşe saçan biriydi.
D) Saatlerdir makinelerin başında oturan işçiler çok yorulmuştu.

Çözüm: “A” seçeneğinde “bulunmaktadır” yüklem, “turistlerin gözdesi Çeşme” öznedir. “B” seçeneğinde “batmıştı” yüklem, “bir yük gemisi” öznedir. “D” seçeneğinde “yorulmuştu” yüklem, “Saatlerdir makinelerin başında oturan işçiler” öznedir. Bu cümlelerde özne ve yüklem dışında başka ögeler de vardır. Ancak “C” seçeneğinde “çevresine neşe saçan biriydi” yüklem, “komşumuz Ayşegül Hanım” ise öznedir. Doğru cevap “C” seçeneğidir.

B. YARDIMCI ÖGELER

1. NESNE

Cümlede öznenin yaptığı işten etkilenen ögedir. Nesne, belirtili ve belirtisiz olmak üzere iki gruba ayrılır.

A. Belirtili Nesne

Öznenin yaptığı işten etkilenen ve belirtme hâl ekini (-ı / -i /-u / -ü) alan ögedir. Belirtili nesne “neyi, kimi, nereyi” sorularıyla bulunur.

Örnekler

  • Havalar çok ısınmadan ağaçları budayalım.
    -› Bu cümlede yükleme “Neyi budayalım?” sorusu sorulduğunda cevap olan “ağaçları” sözcüğü “budama” işinden etkilendiği için “belirtili nesne”dir.
  • Sabah hastaneye gidip arkadaşımı ziyaret ettim.
    -› Bu cümlede yükleme “Kimi ziyaret ettim?” sorusu sorulduğunda cevap olan “arkadaşımı” sözcüğü belirtili nesnedir.
  • Ahmet Hamdi, bu kitabında Erzurum’u anlatıyor.
    -› Bu cümlede yükleme “Nereyi anlatıyor?” sorusu sorulduğunda cevap olan “Erzurum’u” sözcüğü belirtili nesnedir.

Karıştırmayalım: Belirtili nesne, belirtme hâl ekini alır. Belirtme hâl eki alan sözcüklerle İyelik eki alan sözcükler karıştırılabilir. Belirtili nesneyi doğru bulabilmek için önce yüklem ve özne belirlenmelidir.

Örnek

  • Sınıf arkadaşımın altın kolyesi kaybolmuştu.
    -› Bu cümlede “Neyi kaybolmuştu?” sorusu sorulduğunda “altın kolyesi” sözünün nesne olduğu düşünülebilir. Oysa “kolye” kelimesinin aldığı ek “İyelik eki”dir. Yükleme “Kaybolan ne?” sorusu sorulduğunda “sınıf arkadaşımın altın kolyesi” söz grubunun özne olduğu anlaşılmaktadır.

B. Belirtisiz Nesne

Öznenin yaptığı işten etkilenen ve belirtme hâl ekini (-ı /-i /-u l-ü) almayan ögedir. Belirtisiz nesne “ne” sorusuyla bulunur.

Örnekler

  • Sağlıklı bir vücut için her gün süt içmelisiniz.
    -› Bu cümlede yükleme “Ne içmelisiniz?” sorusu sorulduğunda cevap olan “süt” sözcüğü, “içme” işinden etkilendiği için belirtisiz nesnedir.
  • Yaşlı adam, sandığın içinde birkaç mektup buldu.
    -› Bu cümlede yükleme “Ne buldu?” sorusu sorulduğunda cevap olan “birkaç mektup” sözü belirtisiz nesnedir.
  • Dün sinemada muhteşem bir film izledik.
    -› Bu cümlede yükleme “Ne izledik?” sorusu sorulduğunda cevap olan “muhteşem bir film” sözü belirtisiz nesnedir.

Karıştırmayalım: “Ne” sorusu Özneyi de nesneyi de buldurmaktadır. Özne ve nesneyi karıştırmamak için nesne bulunmadan önce mutlaka özne belirlenmelidir.

Örnekler

  • Fabrika, çevreye kötü bir koku yayıyordu.
    -› Bu cümlede “Yayan ne?” sorusu sorulduğunda “fabrika” öznesi bulunmaktadır. Özneyi bulduktan sonra “Ne yayıyordu?” diye sorulduğunda ise “kötü bir koku” sözünün belirtisiz nesne olduğu anlaşılmaktadır.
  • Daha bahar gelmeden depodaki kömür bitmişti.
    -› Bu cümlede “Biten ne?” sorusu sorulduğunda “depodaki kömür” öznesi bulunmaktadır. “Ne” sorusu ikinci kez sorulduğunda bir cevap alınmadığı için cümlede nesne yoktur.

Dikkat: Alıntı cümleler genellikle belirtisiz nesne olarak kullanılır.

Örnekler

  • Balzac “Bencillik, dostluğun zehridir.” demiştir.
    -› Bu cümlede özne bulunduktan sonra yükleme sorulan “Ne demiştir?” sorusuna cevap olan “Bencillik dostluğun zehridir.” cümlesi belirtisiz nesnedir.
  • En verimli yağmur alın teridir, demişti.
    -› Bu cümlede özne bulunduktan sonra yükleme sorulan “Ne demişti?” sorusuna cevap olan “En verimli yağmur alın teridir.” cümlesi belirtisiz nesnedir.

Örnek Soru
(I) Kamp alanına vardığımızda öncelikle çadırlarımızı kurduk. (II) Çadırlar kurulunca her birimiz çevreye dağılıp odun topladık. (III) Akşam olup hava iyice serinlemeden büyük bir ateş yaktık. (IV) Yemeğimizi yedikten sonra ateşin çevresinde koyu bir sohbete daldık.
Bu metinde numaralanmış cümlelerin hangisinde nesne kullanılmamıştır?

A) I    B) II    C) III    D) IV

Çözüm: I. cümlede “çadırlarımızı”, II. cümlede “odun”, III. cümlede “büyük bir ateş” ifadeleri nesne olarak kullanılmıştır. Ancak IV. cümlede “ne, neyi, kimi, nereyi” sorularına cevap olmadığı için nesne yoktur. Doğru cevap “D” seçeneğidir.

2. YER TAMLAYICISI (DOLAYLI TÜMLEÇ)

Yönelme, bulunma ya da ayrılma bildirerek yüklemi etkileyen ögedir. yer tamlayıcısı; yönelme (-e/-a) bulunma (-de/-da) veya ayrılma (-den/-dan) hâl eklerinden birini alır ve “neye, neyde, neyden, kime, kimde, kimden, nereye, nerede, nereden” sorularıyla bulunur.

Örnekler

  • Kafasından geçenleri önündeki kâğıda yazmıştı.
    -› Bu cümlede yükleme “Neye yazmıştı?” sorusu sorulduğunda cevap olan “önündeki kâğıda” sözü yer tamlayıcısıdır.
  • Tarihî sokaktaki tüm evler taştan yapılmış.
    -› Bu cümlede yükleme “Neyden yapılmış?” sorusu sorulduğunda cevap olan “taştan” sözcüğü yer tamlayıcısıdır.
  • Düşünceleriyle genç yazarlara kılavuzluk ediyor.
    -› Bu cümlede yükleme “Kime kılavuzluk ediyor?” sorusu sorulduğunda cevap olan “genç yazarlara” sözüyer tamlayıcısıdır.
  • Anadolu insanı hoşgörüyü Mevlâna’da bulmuştur.
    -› Bu cümlede yükleme “Kimde bulmuştur?” sorusu sorulduğunda cevap olan “Mevlâna’da sözcüğü yer tamlayıcısıdır.
  • Türlü meyve ağaçlarıyla dolu bir bahçeye girmiştik.
    -› Bu cümlede yükleme “Nereye girmiştik?” sorusu sorulduğunda cevap olan “türlü meyve ağaçlarıyla dolu bir bahçeye” sözü yer tamlayıcısıdır.
  • Şair, gençlik yıllarını Doğu Avrupa’da geçirmiştir.
    -› Bu cümlede yükleme “Nerede geçirmiştir?” sorusu sorulduğunda cevap olan “Doğu Avrupa’da” sözü yer tamlayıcısıdır.
  • Başka ülkelerden tarım ürünleri de ithal ediyoruz.
    -› Bu cümlede yükleme “Nereden ithal ediyoruz?” sorusu sorulduğunda cevap olan “başka ülkelerden” sözü yer tamlayıcısıdır.

Karıştırmayalım: Yer tamlayıcısı “-e, -de, -den” hâl eklerinden birini almak zorundadır ancak bu ekleri alan her sözcük yer tamlayıcısı değildir.

Örnekler

  • Kitabı çok beğendiği için bir solukta okumuştu.
    -› Bu cümlede geçen “bir solukta” sözü “-da” hâl ekini almasına rağmen “Nasıl okumuştu?” sorusuna cevap olduğu için yer tamlayıcısı değildir.
  • Bisikletten düşen çocuk korkudan titriyordu.
    -› Bu cümlede geçen “korkudan” sözcüğü “-dan” hâl ekini almasına rağmen “Niçin titriyordu?” sorusuna cevap olduğu için yer tamlayıcısı değildir.
  • Hepimiz toplanıp tatil konusunda seni İkna etmeye geldik.
    -› Bu cümlede geçen “tatil konusunda seni ikna etmeye” sözü “-e” hâl ekini almasına rağmen “Niçin geldik?” sorusuna cevap olduğu için yer tamlayıcısı değildir.

Hatırlayalım: “Nereyi” sorusunun belirti/i nesne, “nereye” sorusunun ise yer tamlayıcısı buldurduğu unutulmamalıdır.

Örnekler

  • Birkaç arkadaşımla İzmir’i doyasıya gezmiştik.
    -› Bu cümlede yükleme sorulan “Nereyi gezmiştik?” sorusunun cevabı olan “İzmir’i” sözcüğü belirtili nesnedir.
  • Fuarı görmek için hafta sonu İzmir’e gideceğiz.
    -› Bu cümlede yükleme sorulan “Nereye gideceğiz?” sorusunun cevabı olan “İzmir’e” sözcüğü yer tamlayıcısıdır.
  • Çocukluğumun geçtiği o sokağı hiç unutmadım.
    -› Bu cümlede yükleme sorulan “Nereyi unutmadım?” sorusunun cevabı olan “çocukluğumun geçtiği o sokağı” sözü belirtili nesnedir.
  • Çocukluğumun geçtiği o sokağa bir daha hiç gitmedim.
    -› Bu cümlede yükleme sorulan “Nereye gitmedim?” sorusunun cevabı olan “çocukluğumun geçtiği o sokağa” sözü yer tamlayıcısıdır.

Örnek Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer tamlayıcısı kullanılmamıştır?

A) Mühendislerden biri işçilere güvenlik önlemlerini anlattı.
B) Dağcılar, zirveye yakın bir yerde bitkin bir hâlde bulunmuşlardı.
C) Garson, yüksek sesle konuşanları kibar bir biçimde uyardı.
D) Onun sıra dışı fikirlerinden bazen ben de faydalanıyordum.

Çözüm: “A” seçeneğinde “işçilere”, “B” seçeneğinde “zirveye yakın bir yerde”, “D” seçeneğinde “onun sıra dışı fikirlerinden” ifadeleri yer tamlayıcısıdır. “C” seçeneğindeki “kibar bir biçimde” ifadesi ise “Nasıl uyardı?” sorusuna cevap olduğu için yer tamlayıcısı değildir. Doğru cevap “C” seçeneğidir.

3. ZARF TAMLAYICISI (ZARF TÜMLECİ)

Cümlede yüklemi “zaman, durum, miktar, yer – yön, sebep, amaç, görelik, birliktelik” gibi yönlerden etkileyen ögedir. Zarf tamlayıcısı “ne zaman, nasıl, ne kadar, niçin, kime göre, ne ile, kiminle, kim tarafından” gibi sorularla bulunur.

Örnekler

  • Bizim köyde üzümler eylül başında toplanır.
    -› Bu cümlede yükleme “Ne zaman toplanır?” sorusu sorulduğunda cevap olan “eylül başında” sözü zarf tamlayıcısıdır.
  • Oyuncağı kırılan çocuk, hıçkırarak ağlıyordu.
    -› Bu cümlede yükleme “Nasıl ağlıyordu.?” sorusu sorulduğunda cevap olan “hıçkırarak” sözcüğü zarf tamlayıcısıdır.
  • Göçmenlerin yaşadığı mahallede birkaç yıl oturmuştuk.
    -› Bu cümlede yükleme “Ne kadar oturmuştuk?” sorusu sorulduğunda cevap olan “birkaç yıl” sözü zarf tamlayıcısıdır.
  • Soğuktan titreyen yaşlı adamı içeri davet etti.
    -› Bu cümlede yükleme “Nereye davet etti?” sorusu sorulduğunda cevap olan “içeri” sözcüğü zarf tamlayıcısıdır.
  • Sürekli okuduğu için kelime hazinesi çok geniştir.
    -› Bu cümlede yükleme “Niçin çok geniştir?” sorusu sorulduğunda cevap olan “sürekli okuduğu için” sözü zarf tamlayıcısıdır.
  • Bence hepiniz güzel bir tatili hak ettiniz.
    -› Bu cümlede yükleme “Kime göre hak ettiniz?” sorusu sorulduğunda cevap olan “bence” sözcüğü zarf tamlayıcısıdır.
  • Burada çıkarılan kömür yük trenleriyle taşınıyor.
    -› Bu cümlede yükleme “Ne ile taşınıyor?” sorusu sorulduğunda cevap olan “yük trenleriyle” sözü zarf tamlayıcısıdır.

Karıştırmayalım: Yer-yön bildiren sözcükler (içeri, dışarı, ileri, geri vb.) hâl eki almazsa zarf tamlayıcısı, alırsa yer tamlayıcısı ya da nesne olarak görev yapar.

Örnekler

  • Evdeki işleri bitirdikten sonra dışarı çıktı.
    -› Bu cümlede “dışarı” sözcüğü hâl eki almadığı için zarf tamlayıcısıdır.
  • İş başvurusuna gelenler dışarıda bekliyorlar.
    -› Bu cümlede “dışarı” sözcüğ -da” hâl ekini aldığı için yer tamlayıcısı görevindedir.
  • Yaşlı adam, pencereden dışarıyı seyrediyordu.
    -› Bu cümlede “dışarı” sözcüğü hâl ekini aldığı için belirtili nesne görevindedir.

Önemli Bilgi: “Nasıl” ve “ne kadar” soruları sadece fiillere sorulduğunda zarf tümleci buldurur. Bu sorular bir isme sorulduğunda cevabın sıfat olacağı unutulmamalıdır.

Örnekler

  • Konferansta her iki yazar da güzel konuştu.
    -› Bu cümlede yükleme “Nasıl konuştu?” sorusu sorulduğunda cevap olan “güzel” sözcüğü zarf tamlayıcısıdır.
  • İyi bir iletişimin temel kuralı güzel sözdür.
    -› Bu cümlede “söz” ismine sorulan “nasıl” sorusu “güzel söz” şeklinde bir sıfat tamlaması buldurur. Bu nedenle “güzel sözdür” ifadesi yüklemdir.

Örnek Soru
I. Kasabadaki görevi iki yıl sonra sona ermişti.
II. Şirketteki herkes oldukça kötü bir gün geçirmişti.
III. Merakla beklenen maçın başlamasına bir saat kalmıştı.
IV. Eski kitapların satıldığı sokağa sürekli uğruyorum.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde zarf tamlayıcısı yoktur?

A) I    B) II    C) III    D) IV

Çözüm: I. cümlede “iki yıl sonra”, III. cümlede “bir saat”, IV. cümlede “sürekli” ifadeleri zarf tamlayıcısı olarak kullanılmıştır. Ancak II. cümlede zarf tamlayıcısı yoktur. Doğru cevap “B” seçeneğidir.

Dikkat: Soru cümlelerinin ögeleri bulunurken cevabın hangi öge olduğu dikkate alınmalıdır. Cevap hangi öge ise soru da aynı ögedir.

Örnekler

  • 1. Emekli olduktan sonra nerede yaşayacaksınız?
    2. Emekli olduktan sonra Alanya’da yaşayacağım.
    -› Birinci cümledeki “nerede” sorusunun hangi öge olduğunu bulmak için ikinci cümle söylenmiştir. İkinci cümledeki “Alanya’da” ifadesi yer tamlayıcısı olduğuna göre ilk cümledeki “nerede” sorusu da yer tamlayıcısıdır.
  • 1. Geçen sene yaz tatilinde siz neredeydiniz?
    2. Geçen sene yaz tatilinde biz Didim’deydik.
    -› Birinci cümledeki “nerede” sorusunun hangi öge olduğunu bulmak için ikinci cümle söylenmiştir. İkinci cümledeki “Didim’deydik” ifadesi yüklem olduğuna göre ilk cümledeki “neredeydiniz” sözcüğü de yüklemdir.
  • Kim böyle zor bir görevi yerine getirebilir?
  • İnsanı hayrete düşüren bu yapının mimarı kimmiş?
    -› Birinci cümlede “kim” sorusunun cevabı özne olduğu için sorunun kendisi de öznedir. İkinci cümlede ise sorunun cevabı yüklem olduğu için kendisi de yüklemdir.

Örnek Soru
I. Bu yaz tatilinizi nerede geçireceksiniz? C
II. Şehrin gezilebilecek yerlerini kimden öğrenebiliriz?
III. Farklı bir tadı olan bu yemeği neyden yaptın?
IV. Dosyadaki belgelerin aslı kimdeymiş?
Numaralanmış cümlelerin hangisinde soru farklı bir ögeyi buldurmaya yöneliktir?

A) I    B) II    C) III    D) IV

Çözüm: I. cümlede “nerede”, II. cümlede “kimden”, III. cümlede “neyden” sorularının cevabı yer tamlayıcısıdır. Ancak IV. cümledeki kimdeymiş sorusunun cevabı yüklemdir. Doğru cevap “D” seçeneğidir.

Dikkat: Bağlaçlar ve ünlemler, bir öge değeri taşımadığı için cümle dışı unsur kabul edilir.

Örnekler

  • Çocuklar, yarım saat sonra bahçede toplanın!
    -› Bu cümlede “toplanın” yüklem, “siz” gizli özne, “bahçede” yer tamlayıcısı, “yarım saat sonra” zarf tamlayıcısıdır. “Çocuklar” sözcüğü ise seslenme (ünlem) bildirdiği için cümle dışı unsurdur.
  • Çünkü doktorların hepsi yemekten zehirlenen çocuklarla ilgileniyordu.
    -› Bu cümlede “ilgileniyordu” yüklem, “doktorların hepsi” özne, “yemekten zehirlenen çocuklarla” zarf tamlayıcısıdır. Cümlenin başındaki “çünkü” bağlacı ise cümle dışı unsurdur.

C. ARA SÖZ VE ARA CÜMLE

Cümlenin anlamıyla doğrudan ilgili olmayan ve herhangi bir ögeyi açıklamak için kullanılan sözlere “ara söz”, cümlede ihtiyaç duyulan bir anlamı vermek veya cümleye zenginlik katmak için söylenen, hiçbir ögeyi açıklamayan cümlelere “ara cümle” denir.

Örnekler

  • İzmir, çocukluğumun geçtiği şehir, gözümde tütüyordu.
    -› Bu cümledeki “çocukluğumun geçtiği şehir” ifadesi, “İzmir” ögesini açıklayan bir ara sözdür. Dolayısıyla ara söz, öznenin açıklayıcısı durumundadır.
  • Tabloların hepsini, sen de biliyorsun, Avrupa’dan almıştım.
    -› Bu cümledeki “sen de biliyorsun” ifadesi, anlatımı etkili kılmak için kullanılan ancak hiçbir ögeyi açıklamayan bir ara cümledir. Dolayısıyla cümle dışı unsurdur.
  • Yıllar sonra babama, hayatta en çok sevdiğim insana, kavuşmuştum.
    -› Bu cümledeki “hayatta en çok sevdiğim insana” ifadesi “babama” ögesini açıklayan bir ara sözdür. Dolayısıyla ara söz, yer tamlayıcısının açıklayıcısıdır.
  • Vatanımızı, emin olun, canımız pahasına koruyacağız.
    -› Bu cümledeki “emin olun” ifadesi, anlatımı etkili kılmak için kullanılan ancak hiçbir ögeyi açıklamayan bir ara cümledir. Dolayısıyla cümle dışı unsurdur.
  • Türkçeyi, ana dilimizi, yabancı dillerin etkisinden yeni yeni kurtarmaya başlamıştık.
    -› Bu cümledeki “ana dilimizi” ifadesi, “Türkçe” ögesini açıklayan bir ara sözdür. Dolayısıyla ara söz nesnenin açıklayıcısıdır.
  • Çocukların yaşadığı ev, kendi gözünüzle gördünüz, yaşanacak bir yer değil.
    -› Bu cümledeki “kendi gözünüzle gördünüz” ifadesi, anlatımı etkili kılmak için kullanılan ancak hiçbir ögeyi açıklamayan bir ara cümledir. Dolayısıyla cümle dışı unsurdur.

Karıştırmayalım: Ara söz, kendinden önceki ögenin açıklayıcısı olduğu için başına “yani” sözcüğü getirilebilir ancak ara cümlenin başına bu sözcük getirilemez. Bu nedenle ara söz ve ara cümleleri karıştırmamak için “yani” sözcüğü kullanılmalıdır.

Örnekler

  • Orta Asya’yı, atalarımızın at koşturduğu toprakları, hep birlikte ziyaret etmiştik.
    -› Bu cümlede “atalarımızın at koşturduğu toprakları” ifadesinden önce “yani” sözcüğü getirilebilir çünkü bu ifade, “Orta Asya’yı” ögesini açıklayan bir ara sözdür.
  • Benimle, hepiniz gördünüz, çok sert konuştu.
    -› Bu cümlede “hepiniz gördünüz” ifadesinden önce “yani” sözcüğü getirilemez çünkü bu ifade bir ara cümledir.

Hatırlayalım: Ara söz ve ara cümlelerin başında ve sonunda virgül ya da kısa çizgi kullanılır.

Örnekler

  • Geçen salı, amcanların bize geldiği gün, üzücü bir olay yaşadık.
  • Geçen salı – amcamların bize geldiği gün – üzücü bir olay yaşadık.

Örnek Soru
Aşağıdakilerin hangisinde nesnenin açıklayıcısı durumunda bir ara söz kullanılmıştır?

A) Bu çaylar, Ege’nin can damarını – Menderes Nehri’ni – besliyor.
B) Bir araya geldiğimizde sanatların en güzelinden – şiirden – söz ederdik.
C) Hazırlanan proje, ekonominin kaynaklarından birine – turizme – katkı sağlayacak.
D) Aysun teyze – eski komşumuz – annemi ziyarete gelmişti.

Çözüm: “B” seçeneğindeki “şiirden” sözcüğü yer tamlayıcısını, “C” seçeneğindeki “turizme” sözcüğü yer tamlayıcısını, “D” seçeneğindeki “eski komşumuz” ifadesi özneyi açıklayan bir ara sözdür. Ancak “A” seçeneğindeki “Menderes Nehri’ni” ara sözü belirtili nesneyi (Ege’nin can damarını) açıklayan bir ara sözdür. Doğru cevap “A” seçeneğidir.

D. CÜMLEDE VURGU

Bir sözcüğün cümlede özellikle belirtilmesine “vurgu” adı verilir. Yüklemi fiil olan cümlelerde vurgulanan öge, yüklemden önceki ögedir; yüklemi isim olan cümlelerde ise vurgulanan öge, yüklemin kendisidir.

Örnekler

  • Öğleye doğru köy meydanına atlılar gelmişti.
    -› Bu cümlede yüklem (gelmişti) fiil olduğu için vurgulanan öge cümlenin öznesi olan “atlılar” sözcüğüdür.
  • Tarık Buğra’nın bütün romanları sürükleyicidir.
    -› Bu cümlede yüklem (sürükleyicidir) isim olduğu için vurgulanan öge yüklemin kendisidir.
  • Ünlü sporcu olimpiyatlarda altın madalya kazandı.
    -› Bu cümlede yüklem (kazandı) fiil olduğu için vurgulanan öge, belirtisiz nesne görevindeki “altın madalya” sözüdür.
  • Yaylalarda hava yaz aylarında bile serindir.
    -› Bu cümlede yüklem (serindir) isim olduğu için vurgulanan öge, yüklemin kendisidir.
  • O zamanlar en güzel meyveler bizim köyde yetişirdi.
    -› Bu cümlede yüklem (yetişirdi) fiil olduğu için vurgulanan öge yer tamlayıcısı görevindeki “bizim köyde” sözüdür.

Önemli Bilgi: Yüklemi fiil olan cümlelerde, vurgulanmak istenen öge yüklemden önce kullanılarak vurgulanan öge hâline getirilebilir.

Örnekler

  • Çoban, güneş doğarken koyunları ovaya götürdü.
  • Güneş doğarken koyunları ovaya çoban götürdü.
  • Çoban, ovaya koyunları güneş doğarken götürdü.
  • Güneş doğarken çoban ovaya koyunları götürdü.
    -› Bu cümlelerde öğelerin yeri değiştirilerek farklı ögelerin vurgulanması sağlanmıştır.

Dikkat: Devrik fiil cümlelerinde vurgulanan öge yine yüklemden önceki ögedir ancak yüklem cümlenin başındaysa vurgulanan öge yüklem olur.

Örnekler

  • Her bahar gelir allı turnalar buralara.
    -› Bu cümlede “gelir” yükleminden önceki zarf tamlayıcısı (her bahar) vurgulanmıştır.
  • Geçti artık gençliğimin o güzel günleri.
    -› Bu cümlede yüklem (geçti) başta olduğu için vurgulanan öge durumundadır.

Dikkat: Soru cümlelerinde vurgulanan öge soru anlamı taşıyan sözcük ya da sözcük gruplarıdır.

Örnekler

  • Kim bu kadar büyük bir acıya dayanabilir?
    -› Bu cümlede vurgulanan öge, soru anlamı taşıyan ve özne görevinde olan “kim” sözcüğüdür.
  • Hastanın ameliyatı niçin bu kadar uzun sürdü?
    -› Bu cümlede vurgulanan öge, soru anlamı taşıyan ve zarf tamlayıcısı görevinde kullanılan “niçin” sözcüğüdür.
  • Şehrin bu bölgesine mi fabrikalar kurulacakmış?
    -› Bu cümlede vurgulanan öge, soru anlamı taşıyan ve yer tamlayıcısı görevinde kullanılan “şehrin bu bölgesine” sözüdür.
  • Yazılarınızla dergimize katkıda bulunmak ister misiniz?
    -› Bu cümlede vurgulanan öge, soru anlamı taşıyan ve yüklem görevinde kullanılan “ister misiniz” sözcüğüdür.

Dikkat: Şanlı cümlelerde vurgulanan öge, şart anlamı taşıyan sözcük ya da sözcük gruplarıdır.

Örnekler

  • İnsan, işini severse hayatı boyunca mutlu olur.
    -› Bu cümlede vurgulanan öge, şart anlamı taşıyan ve zarf tamlayıcısı görevinde kullanılan “işini severse” sözüdür.
  • Geleceğe yatırım yapmak isterseniz insan yetiştirin.
    -› Bu cümlede vurgulanan öge, şart anlamı taşıyan ve zarf tamlayıcısı görevinde kullanılan “geleceğe yatırım yapmak isterseniz” sözüdür.
  • Yağmur yağarsa ürün bol olur.
    -› Bu cümlede vurgulanan öge, şart anlamı taşıyan ve zarf tamlayıcısı görevinde kullanılan “yağmur yağarsa” sözüdür.

Örnek Soru
Sabır ve emekle elde edilen başarılar, insanı daima mutluluğa ulaştırır.
Bu cümlede vurgulanan öge aşağıdakilerden hangisidir?

A) Özne                      B) Belirtili nesne
C) Ver tamlayıcısı    D) Zarf tamlayıcısı

Çözüm: Verilen cümlenin yüklemi (ulaştırır) bir fiildir. Fiil cümlelerinde ise vurgulanan öge, yüklemden önceki ögedir. Yüklemden önceki öge (mutluluğa) ise yer tamlayıcısı görevindedir. Doğru cevap “C” seçeneğidir.

Cümlenin Ögeleri Testleri için Tıklayın


Liselere Giriş Sınavı (LGS)
5 Haziran 2022 Pazar

Temel Yeterlilik Sınavı (TYT)
18 Haziran 2022 Cumartesi

Alan Yeterlilik Sınavı (AYT)
19 Haziran 2022 Pazar