BİYOÇEŞİTLİLİK
Canlıların doğal ortamlar içerisinde yaşadığı küreye biyosfer (canlılar küresi) adı verilir. Biyosfer diğer ortamlar olan litosfer (taş küre), hidrosfer (su küre) ve atmosfer (hava küre) ile etkileşim hâlindedir.
Biyosferin sınırları diğer ortamlar gibi kesin değildir. Ancak genellikle canlılar yerin 10 m altı ile yeryüzünün 120 m yüksekliğine kadar olan alanlarda yoğunlaşmıştır.
Bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bütüne biyoçeşitlilik denir. Biyoçeşitliliği ve canlıların yeryüzüne dağılışını belirleyen en önemli faktör coğrafi koşullardır.
Coğrafi koşulların değişmesi durumunda canlılar, öncelikle değişen koşullara uyum sağlamaya çalışır. Bu duruma adaptasyon denir. Uyum sağlayamayan canlılar yaşamları için uygun olan alanlara göç eder. Göç edemeyen canlıların ise önce birey sayısı azalır ve zamanla nesilleri tükenir.
Genel olarak sıcak ve nemli iklim bölgelerinde biyoçeşitlilik fazla iken soğuk ve kurak iklim bölgelerinde biyoçeşitlilik az olmaktadır.
Yıl boyunca sıcaklık ve nemin fazla olduğu ekvatoral iklim bölgesinde biyoçeşitlilik fazla; sıcak ve kurak olan çöl bölgeleriyle soğuk olan kutup bölgelerinde biyoçeşitlilik azdır.
Biyomlar
Yaşamlarını sürdüren benzer bitki ve hayvan topluluklarının oluşturduğu bölgelere biyom denir. Biyomlar, karasal biyomlar ve su biyomları olmak üzere ikiye ayrılır. Karasal biyomlara tropikal yağmur ormanları, savan, çalı, tundra vb. örnekler verilirken, su biyomlarına ise tatlı ve tuzlu su biyomu olarak ayırmak mümkündür. Karasal biyomlar genel olarak yaygın olan bitki örtüsüne göre adlandırılırken, su biyomları suyun fiziksel ve kimyasal özelliklerindeki farklılığa göre adlandırılır.