İYİLİKLER KÖTÜLÜKLERİ GİDERİR
Yaratılan varlıklar içinde insan, iyilik ve kötülüğü işlemeye elverişli bir varlıktır. İnsan zaman zaman aklı yerine duygularına daha çok uyar. Eleştirildiğinde kızan kızdığında haksızlık yapabilir. İnsan kimi zaman haksızlık yapar, yalan söyler, kin güder. Bunlar insanda kötülük yapma potansiyelinin olduğunu gösterir.
Bunun yanında insan aklını kullanarak iyi ve güzel şeyler de yapabilir. Ahlaken olgun bir kimse yalan söylemez, dedikodu yapmaz, herkese karşı adaletli davranır, kimsenin hakkını yemez. İyilik yapmak, olumlu davranışlarda bulunmak iyi bir Müslüman’a yakışan davranışlardır. İnsan iyilik yaptıkça Allah’ın rızasını kazanmaya daha çok yaklaşır.
Kur’an, insanı zıtlıklarla dolu, duygu ve düşünce dünyası zengin bir varlık olarak anlatmaktadır. Kur’an’da insanın beşer, yani günah işlemeye meyilli bir varlık olduğu bildirilmekle beraber olumlu yönleri de anlatılmaktadır. Akıllı ve şuur sahibi bir varlık olması nedeniyle insana irade, yani seçme özgürlüğü verilmiş, sonra da yaptıklarından dolayı Allah’a karşı sorumlu duruma getirilmiştir. Bir başka ifadeyle o, davranışlarının bilincinde olduğu için yaptıklarından sorumlu tutulmuştur. “Ve inanan ve iyi işler yapanlara gelince, onların kötülüklerini elbette sileceğiz ve onlara yaptıklarının daha güzeli ile karşılık vereceğiz.” (Ankebut suresi, 7)
Dini ve ahlaki ilkeleri benimseyen ve bir yaşam tarzı haline getiren milletimiz de tarih boyunca başkalarına iyilik etmeye, ihtiyaç sahiplerini gözetmeye çok önem vermiştir. Milletimiz tarih boyunca iyiliklerin yaygınlaşmasına öncülük etmiş, kötülüklerin azalması için de çaba sarf etmiş ve herkesin mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşaması
için çalışmıştır.
İyilik etmek hem dinî hem ahlaki ve hem de insani bir sorumluluktur. Bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getiren kişi; toplumda sevgi, saygı, dayanışma, dostluk ve kardeşlik duygularının yaygınlaşmasına katkıda bulunur. Yüce Allah da Kuran’da sık sık iyiliklerin yaygınlaştırılması ve kötülüklerin ortadan kaldırılması için gayret edilmesi gerektiğine vurgu yapmıştır.
“… Kim Allah’a inanır ve yararlı iş yaparsa Allah onun kötülüklerini örter, onu (ve benzerlerini) içinde ebedî kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. .. (Teğabün suresi, 9)
”Ancak tövbe ve iman edip iyi davranışta bulunanlar başkadır; Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir. Kim tövbe edip iyi davranış gösterirse şüphesiz o, tövbesi kabul edilmiş olarak Allah’a döner.” (Furkan suresi, 70— 71)
“… İyilik o kimsenin yaptığıdır ki Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder…” (Bakara suresi, 177)