Dişi Üreme Sistemi ve Menstrual Döngü video 11. sınıf Hocalara Geldik
Dişide üreme sistemi; yumurtalıklar (ovaryumlar), yumurta kanalları (fallopi tüpleri), rahim (uterus), rahim ağzı (serviks) ve vajinadan oluşur.
Dişilerin gonadları olan yumurtalıklar, karın boşluğunda rahmin her iki yanında yer alır. Yumurtalıklar bağ dokuyla bulundukları yere tutunur. Yumurtanın oluşumu yumurtalıklarda mayozla gerçekleşir. Östrojen ve progesteron adı verilen eşey hormonları yumurtalık tarafından üretilir. Yumurtalıklar foliküllerle doludur. Her bir folikülde oosit adı verilen kısmen gelişmiş yumurta hücreleri ve destek hücreleri yer alır. Destek hücreleri, yumurtanın oluşumu ve gelişimi sırasında yumurtayı beslemekle ve korumakla görevlidir. Yeni doğmuş dişi bir bebeğin yumurtalıklarında yaklaşık iki milyon folikül vardır. Ancak üreme çağında bu foliküllerin beş yüz kadarı tam olgunlaşır. Diğer foliküller ise parçalanır ve geri emilir. Yumurta kanalları, rahimden yumurtalığa doğru uzanır. Kanalın içi silli epitel hücreleriyle kaplıdır ve içinde bir miktar sıvı bulundurur. Yumurta kanallarının ağız kısmı huniye benzer. Yumurtalığa bakan ucu ise saçak şeklinde bir yapıya sahiptir. Yumurtalıkta oluşan yumurta bu kanala ulaştığında sillerin ve sıvının hareketiyle tüpün içinde yönlendirilir. Böylece yumurta rahme doğru ilerler. Yumurta kanalında ilerleyen yumurta canlı bir spermle karşılaşırsa döllenme olur ve zigot oluşur. Zigotun ilk mitoz bölünmeleri de yumurta kanalında gerçekleşir. Zigot bölünmelerle blastosist evresine gelişir. Blastosist, rahim duvarına tutunup yerleşirse gebelik gerçekleşir.
Rahim, karın bölgesinin alt tarafında idrar kesesinin de arka tarafındadır. Esnek, kalın ve kaslı bir yapıdadır. Rahim, gebelik gerçekleşirse 3-4 kilogramlık fetüsü barındırabilecek kadar esneyebilir. Rahmin boyun kısmına rahim ağzı (serviks) adı verilir ve rahim ağzı vajinaya açılır. Rahmin iç kısmını kaplayan epitel tabaka endometriyum adını alır. Endometriyum kan damarları yönünden zengindir. Çiftleşme sırasında spermlerin bırakıldığı yapıya vajina denir. Vajinanın kaslı ve esnek bir yapısı vardır. Gebelik oluşmuş ise doğum kanalı olarak da görev yapar. Döllenme yoksa endometriyumun iç çeperi, bir miktar doku sıvısıyla ve kanamayla vajinadan atılır. Buna menstrüasyon (adet kanaması) denir.
Menstrual Döngü
Dişilerde yumurtalıkta yumurta hücresi oluşumu ve rahimde meydana gelen olaylar belirli periyotlarda gerçekleşen olaylardır. Kadınları hamileliğe hazırlayan, rahmi embriyonun tutunmasına uygun hâle getiren, yumurta hücresinin oluşmasını ve ovulasyonu sağlayan bir dizi olaya üreme döngüsü denir. Bu döngü yaklaşık 28 günde bir yenilenir. Üreme döngüsü ovaryum döngüsü ve menstrual döngü olmak üzere iki bölümde incelenir. Ovaryum döngüsü, yumurtalıklarda bir yumurtanın olgunlaşmasını ve salınmasını içeren olayları kapsar.
Menstrual döngüde rahim, embriyonun tutunmasına hazır hâle getirilir. Hormonların düzenli salınması iki döngünün eş zamanlı ilerlemesini sağlar. Menstrual döngü dişilerin ergenlik sürecinde başlar ve çoğunlukla 45-55’li yaşlarda sonlanır. Menstrual döngünün sona ermesi menopoz olarak adlandırılır.
Üreme döngüsü, hipotalamustan salgılanan GnRH’ın hipofizi uyarmasıyla başlar. Uyarılan hipofiz az miktarda FSH ve LH salgılar. FSH ve LH folikülün büyümesini ve folikülün östrojen üretmesini sağlar. Her döngüde çoğunlukla bir folikül büyümeye başlar. Büyüyen folikülle birlikte östrojen salgısı da artar. Yüksek derişimdeki östrojen FSH ve LH salgısını artırır. Sonuçta folikül olgunlaşır. Bu evreye folikül evresi denir.
Kanda östrojen ve progesteron seviyesinin düşmesi hipofizden yeniden FSH ve LH salgısını başlatır. Böylece yeni bir döngü başlamış olur. Döllenmenin olmadığı durumda bu değişimler periyodik olarak devam eder. Bu durum dişilerin biyolojik ritminin de bir parçasıdır. Yaklaşık 10-12 gün sonra östrojen kanda en yüksek seviyeye ulaşır. Ovulasyon 28 günlük periyodun yaklaşık 14. gününde gerçekleşir. Ovulasyondan sonraki luteal evre yaklaşık 14 gün sürer. Menstrüasyon döngüsünde kandaki hormon miktarlarındaki değişim, ovulasyon ve endometriyum kalınlığındaki değişime ait grafik Görsel 1.7.10’da gösterilmiştir.
Döllenme gerçekleşecek olursa embriyo endometriyuma tutunur ve hCG (insan koriyonik gonodotropin) hormonu salgılar. hCG, korpus luteumun devamlılığını sağlar. Korpus luteum ise progesteron ve östrojen salgısını devam ettirerek endometriyumun bozulmadan kalmasını sağlar. Gebelik testlerinin çoğunda kanda hCG ya da kandan idrara geçen hCG seviyesi ölçülür.