Kategoriler: Türk Dili ve Edebiyatı

ROMAN

Roman, insanların serüvenlerini, iç dünyalarını, toplumsal bir olayı ya da durumu ayrıntılarıyla anlatan bir türdür.

Roman, olmuş ya da olabilecek olayları anlatır.

Romanda kişiler, geniş bir zaman çerçevesi içinde, hayatlarının baştan sona kadar akışıyla işlenir.

Kişilerin, özellikle başkişinin karakterinin her yönü üzerinde durulur.

Kişilerin fizyolojik, psikolojik ve sosyal özellikleri ayrıntılı olarak verilir.

Olayların anlatılışı sırasında türlü yöntemler uygulanır. Olaylar genellikle üçüncü kişi ağzıyla, kimi zaman da birinci kişi ağzıyla; roman kişilerin birinin ya da birkaçının yazdığı anı defteri biçiminde; roman kişilerinin birbirlerine gönderdikleri mektuplarla anlatılır.

Romanda, başka türlerin anlatım olanaklarından da yararlanılabilir. Örneğin; mektup, günlük, anı gibi türler roman yazımında kullanılabilir.

Çağdaş romanlarda “bilinç akımı, montaj, leitmotiv, iç monolog” gibi anlatım teknikleri de kullanılır.

Romanın Gelişimi

İspanyol edebiyatı sanatçısı Ceryantes’in Don Kişot adlı romanı dünyada ilk büyük roman örneğidir.

Fransız edebiyatında Stendhal, Balzac, Flaubert, Hugo, Zola; İngiliz edebiyatında Dickens, Joyce, Woolf; Alman Edebiyatında Goethe, Mann, Döblin; Çek—Avusturya edebiyatında Kafka; Rus edebiyatında Gogol, Dostoyevski, Tolstoy bu alanda sayılabilecek yazarlar arasında yer alırlar.

Roman edebiyatımıza, Batılılaşmanın bir parçası olarak, Batı edebiyatından yapılan çevirilerle girmiştir.

İlk çeviri roman, Fransız yazarı Fenelon’dan çevrilen Telemak’tır (1859).

Edebiyatımızda ilk yerli roman, Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat (1872) adlı eseridir.

Roman türü edebiyatımızda en olgun ve en büyük eserini ilk olarak Servetifünun döneminde verir. Halit Ziya Uşaklıgil’in Mavi ve Siyah, Aşk-ı Memnu romanları her bakımdan başarılı olan ilk büyük örneklerdir.



] }


Liselere Giriş Sınavı (LGS)
5 Haziran 2022 Pazar

Temel Yeterlilik Sınavı (TYT)
18 Haziran 2022 Cumartesi

Alan Yeterlilik Sınavı (AYT)
19 Haziran 2022 Pazar