Orta Çağ’daki kitlesel göçler, Avrupa ve Asya’nın sosyal, ekonomik ve siyasi yapısını derinden etkileyen olaylar arasında yer alır. Bu dönemdeki göçler, özellikle Kavimler Göçü gibi büyük hareketler, Roma İmparatorluğu’nun çöküşünü hızlandırmış ve Avrupa’da yeni krallıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Göçler, toplumların etnik yapısını değiştirmiş ve kültürel etkileşimleri artırmıştır.
Orta Çağ’daki Kitlesel Göçler
Göçler, insanlık tarihinin önemli gelişmelerinden biridir. Tarih öncesi ve tarih devirlerinde insan toplulukları;
- İklim değişiklikleri
- İç çatışmalar
- Dış tehditler
- Dinsel baskılar
- Yönetim değişiklikleri
gibi etkenlerden dolayı kitlesel göç hareketlerini gerçekleştirmişlerdir. Özellikle Orta Çağ’da gerçekleşen göç hareketleri, tarihin akışını önemli ölçüde değiştiren sonuçlar doğurmuştur.
Kavimler Göçü
a. Orta Asya’daki siyasal egemenliklerini kaybeden Hunlar, Balamir önderliğinde İtil Nehri’ni geçerek Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde görülmeye başlamışlardır.
b. Hunlar, İranlı yarı Türk kökenli Alanlarla karşılaşmışlardır. Alanlar batıya doğru göç ederken bazı boylar da Hunlara katılmıştır.
c. Alanların harekete geçmesi domino etkisi yaratarak Ostrogotlar, Vizigotlar, Vandallar, Süevler, Burgundlar, Angıllar ve Saksonların Roma sınırlarına girerek yağma ve yerleşim harekâtlarına başlamasına neden olmuştur.
d. Rusya, Balkanlar, Baltık ve Doğu Avrupa topraklarında dengeler değişmeye başlamış, yaşanan Hun akınları, Avrupa’nın farklı bölgelerini etkileyerek toplumsal yapıların yeniden şekillenmesine yol açmıştır.
e. 378’de Tuna Nehri‘ni geçen Hun öncü güçleri, Trakya’ya kadar ulaşmış ve bölgedeki kavimlerin göç etmesine yol açmıştır. Bu göç dalgası, Avrupa’nın kuzeyine kadar etki ederek, Kafkaslar’dan Trakya’ya kadar genişlemiştir.
f. Hun askeri gücünün baskısıyla başlayan Kavimler Göçü, Roma İmparatorluğu’nun kuzey eyaletlerini zayıflatmış ve Batı Roma İmparatorluğu’nun sonunu hazırlamıştır.
- Kavimler Göçü, Avrupa’nın etnik yapısını oluşturarak ve Türklerin Avrupa’ya yenilikler getirmesi açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu olay tarihçiler tarafından “Büyük Göç” olarak adlandırılmıştır. Kavimler Göçü, sekiz yüzyıl süren büyük çaplı göçlerin bir parçası olarak kabul edilmiştir.
- Kavimler Göçü sürecinde Roma İmparatorluğu’nun Germen kabileleri üzerindeki etkisi kaybolmuş, Germenler içe dönük kabile yapısından çıkarak devletleşmeye başlamışlardır. Roma’daki şeflik sistemi terk edilmiş, krallık otoritesi artmıştır. Germen kabileleri arasında sınıf yapısı oluşmuş, asil kesimler güç kazanmıştır.
- Batı Roma İmparatorluğu’nun çözülmesiyle birçok Roma ilkesine dayalı sistem kaldırılarak Avrupa’da yeni devletler ortaya çıkmıştır.
- Kavimler Göçü başladığı sırada Roma İmparatorluğu, Sasani ve iç karışıklıklar nedeniyle askeri ve siyasi otoritesini kaybetmeye başlamıştı. Germen kavimlerinin topraklarından çıkması üzerine Roma 382 yılında Germenlerle antlaşmalar yaparak onları yönetim sistemine dahil etti.
- İç sorunların artmasıyla birlikte 395 yılında Batı ve Doğu Roma olarak imparatorluk ikiye ayrıldı. Batı Roma imparatorluğu daha fazla dayanamayarak 476 yılında çöktü ve Avrupa’da yeni küçük devletler kuruldu.
- Roma’nın çöküşüyle otorite boşluğu kilise tarafından doldurulmaya çalışıldı ve Orta Çağ’da kilise gücünü artırdı.
- IV. yüzyılın sonunda Hunlar, iç Asya’dan batıya gelen ilk Türk topluluğu olmuş ve Kavimler Göçü’nü başlatarak Roma İmparatorluğu’nun temellerini sarsmışlardır.
- 375 yılında Balamir komutasında batıya göç eden Hunlar, Macaristan topraklarına yerleşmişlerdir. Kısa süre içinde Orta Avrupa’daki barbar toplulukları egemenlikleri altına alarak V. yüzyılın başlarında Kafkaslardan Elbe Irmağı’na kadar uzanan topraklarda Avrupa Hun İmparatorluğu’nu kurmuşlardır.
- Balamir’den sonra hüküm süren Uldız, Doğu Roma İmparatorluğu’na karşı dostane bir politika izlemiştir.
- 422 yılında tahta çıkan Rua, Balkan Seferi’ne çıkarak Doğu Roma’yı vergiye bağlamıştır. Rua’dan sonra Attila, devlete parlak bir dönem yaşatmıştır.
- Balkan Seferi ve Batı Roma’nın başkentini kuşatan Attila, Papa’nın ricası üzerine Batı Roma’yı vergiye bağlamış, kuşatma kaldırılmıştır.
- Attila’nın ölümünden sonra yerine İlek geçmiştir. Ancak Hunlar, güç kaybedip Avrupa’da tutunamayarak Karadeniz’in kuzeyine çekilmişlerdir.
Türk Göçleri
Türk göçleri genellikle ekonomik sıkıntılar, kuraklık, nüfus artışı ve otlakların yetersizliği nedeniyle meydana gelmiştir. Göçlerin temel nedenleri arasında iç siyasi mücadeleler de önemli yer tutar.
- Türkler, yerleşik toplumların baskısı altında kalarak bağımsız kalmak amacıyla yeni yurtlar aramışlardır.
- Konargöçer yaşam tarzı, Türkler için yayılma ve devlet kurma yeteneklerini geliştirmiştir.
Göçlerin Sonuçları:
- MÖ anayurtlarından ayrılan ilk Türk toplulukları Yakut ve Çuvaş Türkleridir. Yakutlar Sibirya’ya, Çuvaşlar ise Ural Dağları’nın güneybatısına yerleşerek Türk kültürünü devam ettirmişlerdir.
- Aynı dönemde bir başka Türk topluluğu olan İskitler, batıda Tuna Nehri’ne kadar yayılmışlardır. Ancak Kafkaslar üzerinden Anadolu’ya ve Suriye topraklarına girmemişlerdir. Asurlular ve Perslerle mücadele eden İskitler, göç ettikleri bölgelerde kalıcı olamamış ve MÖ II. yüzyılda siyasi varlıklarını kaybetmişlerdir.
- Türk topluluklarının Orta Asya içlerine ve dışına yaptıkları kitlesel göçler, milattan sonraki dönemlerde de devam etmiştir. Bu dönemlerde güneydoğuya yönelen Türkler, Çin’in ve Hindistan’ın kuzeyine yerleşmişlerdir. Buralardan Tabgaçlar IV. yüzyıl ortalarından itibaren Kuzey Çin topraklarını ele geçirerek güçlü bir devlet kurmuşlardır.
- Hindistan’ın kuzeyinde devlet kuran Ak Hunlar (Eftalitler) ise Göktürk ve Sasani baskısı sonucunda 557 yılında siyasi varlıklarını kaybetmişlerdir.
- Batıya göç eden Türk toplulukları, Balkanlar ve Orta Avrupa’ya ilerleyerek Avrupa Hun Devleti gibi güçlü devletler kurmuşlardır.
- Türk göç ettikleri topraklardaki halklarla kültürel etkileşimlere girmişler, tarım, hayvancılık ve dokumacılığı öğrenmişlerdir. Devlet yönetimi ve ordu teşkilatlarıyla bu topluluklara örnek olmuşlardır.
- Batıya göç eden Türk toplulukları içinde yer alan Oğuzlar, İslamiyeti kabul ettikten sonra İran, Irak, Suriye gibi bölgelerde devletler kurmuşlardır.
- Orta yol olarak adlandırılan Hazar’ın güneyinden Anadolu’ya göç eden Türkler, büyük bir kısmı yerleşik yaşama geçerek tarımla geçimlerini sürdürmüşlerdir.
Göç Eden Türk Topluluğu | Göçün Tarihi veya Dönemi | Gittikleri Coğrafya | Neden Göç Ettiler? |
---|---|---|---|
Hunlar | I. yüzyıl sonları ve II. yüzyıl ortaları | Orhun bölgesinden Güney Kazakistan bozkırlarına, Türkistan’a | Ekonomik sıkıntı, yani ana yurt topraklarının geçim bakımından yetersiz kalması, kuraklık, nüfus artışı ve otlak darlığı |
Ak Hunlar – Eftalitler | 350’ler | Afganistan ve Kuzey Hindistan’a | Sınırlı bir tarım ve sadece hayvan yetiştirebilme yeteneği |
Hunlar | 375 ve sonraki yıllar | Güney Kazakistan ve Türkistan’dan Avrupa’ya | Türk boyları arasındaki mücadeleler |
Oğurlar | 461–465 yılları | Güneybatı Sibirya’dan Güney Rusya’ya | Türklerin dış baskılara maruz kalmaları (Çin ve Moğol) |
Sabarlar | V. yüzyıl ikinci yarısı | Aral Gölü’nün kuzeyinden Kafkaslara | Başka milletlerin egemenliğini kabul etme yerine bağımsız yaşama isteği |
Avarlar | VI. yüzyıl ortaları | Batı Türkistan’dan Orta Avrupa’ya | Türklerde fetih arzusu ve Türk cihan hâkimiyeti ideali |
Bulgarlar | 668’den sonraki yıllar | Karadeniz kuzeyinden Balkanlar ve Volga Nehri kıyılarına | |
Macarlar | 830’dan sonra | Kafkasların kuzeyinden Orta Avrupa’ya | |
Uygurlar | 840’ı takip eden yıllar | Orhun Nehri bölgesinden iç Asya’ya | |
Peçenek, Kuman (Kıpçak) ve Uzlar | IX ve XI. yüzyıl | Hazar Denizi’nin kuzeyinden Doğu Avrupa ve Balkanlara | |
Oğuzlar | X ve XI. yüzyıl | Aral Gölü bölgesinden Seyhun Nehri kenarlarına ve Maveraünnehir üzerinden İran’a ve Anadolu’ya |