Bilim Felsefesinin Temel Problemleri 10. Sınıf (Yeni Müfredat)

Bilim felsefesi, bilimin ne olduğunu, bilimsel yöntemin işleyişini, bilimsel kuramların yapısını ve bilimin gelişimini eleştirel ve analitik bir bakış açısıyla sorgulayan felsefe disiplinidir. Temel olarak iki ana problemi inceler: Bilimin ne olduğu ve Bilimin yöntemi.

1. Bilimin Ne Olduğu (Bilimin Doğası)

Bilimi, diğer bilgi türlerinden (din, sanat, gündelik bilgi) ayıran özellikler nelerdir? Bu soruya verilen cevaplar farklı bilim anlayışlarını ortaya çıkarmıştır.

  • Bilimi Bir Yöntem Olarak Gören Görüş (Ernst Mach, Bertrand Russell): Bu görüşe göre bilimi diğer etkinliklerden ayıran şey, kullandığı rasyonel ve sistematik yöntemdir. Bilim, olguları gözlemleyip deneylerle test ederek genel yasalar oluşturur.

  • Bilimi Bir Etkinlik Olarak Gören Görüş (Thomas Kuhn): Kuhn’a göre bilim, sosyal bir etkinliktir. Bilim insanları belirli bir paradigma (hakim teori, model, inanç ve değerler bütünü) içinde çalışır. “Normal Bilim” dönemlerinde bilim insanları bu paradigmayı geliştirir. Ancak zamanla paradigmayı açıklayamayan “anomaliler” birikir ve sonunda bir “Bilimsel Devrim” yaşanarak eski paradigmadan yeni birine geçilir.

  • Bilimin Amacı:

    • Bilimsel Realizm: Bilimsel teorilerin dünyanın gerçekte olduğu gibi doğru bir tanımını vermeyi amaçladığını savunur.

    • Araçsalcılık (Enstrümantalizm): Bilimsel teorilerin, olguları açıklamak ve tahminlerde bulunmak için kullanışlı “araçlar” olduğunu, ancak mutlak gerçeği yansıtmak zorunda olmadığını savunur.

2. Bilimin Yöntemi

Bilimsel bilgiye nasıl ulaşılır? Bilimsel bir önermeyi doğrulamanın veya yanlışlamanın kuralları nelerdir?

  • Tümevarım Yöntemi (İndüksiyon – Francis Bacon): Tek tek gözlem ve deneylerden genel yargılara ve evrensel yasalara ulaşma yöntemidir. Örneğin, dünyanın her yerinde milyonlarca kuğu gözlemlenir ve hepsinin beyaz olduğu görülür. Buradan “Tüm kuğular beyazdır” genel yargısına varılır. Ancak Avustralya’da siyah bir kuğu bulunması bu genel yargıyı çürütür. Buna tümevarım problemi denir.

  • Tümdengelim Yöntemi (Dedüksiyon): Genel ilkelerden ve yasalardan hareketle tek tek olayları açıklama yöntemidir. Mantıksal çıkarıma dayanır.

    • Örnek:

      1. Tüm metaller ısıtılınca genleşir. (Genel yasa)

      2. Bakır bir metaldir.

      3. Öyleyse, bakır ısıtılınca genleşir. (Tekil sonuç)

  • Hypothetico-Deductive Model (Karma Yöntem): Günümüz biliminde en yaygın kabul gören yöntemdir. Hem tümevarım hem de tümdengelimi içerir.

    1. Gözlem: Doğal olgular gözlemlenir.

    2. Problem: Bir soru veya problem tanımlanır.

    3. Hipotez (Varsayım) Kurma: Probleme geçici bir açıklama getirilir. (Tümevarımsal bir sıçrama)

    4. Tümdengelimsel Çıkarım: Hipotezden test edilebilir mantıksal sonuçlar çıkarılır. “Eğer [hipotez] doğruysa, o zaman [şu] gözlemlenmelidir.”

    5. Test Etme (Deney): Çıkarılan sonuçlar kontrollü deneylerle test edilir.

    6. Değerlendirme: Deney sonuçları hipotezi desteklerse, hipotez güçlenir. Desteklemezse, hipotez revize edilir veya terk edilir.

  • Doğrulamacı Görüş (Viyana Çevresi – Pozitivizm): Bir önermenin anlamlı olması için ya analitik (mantıksal) olması ya da ampirik (deneysel) olarak doğrulanabilir olması gerekir. Bilim, doğrulanabilir önermelerden oluşur.

  • Yanlışlamacı Görüş (Karl Popper): Popper, tümevarımın ve doğrulamanın bilimsel yöntem için yetersiz olduğunu savunur. Hiçbir teori sonsuz sayıda doğrulama ile %100 kanıtlanamaz, ancak tek bir yanlış örnekle (kara kuğu) yanlışlanabilir. Bilimi bilim olmayandan (sözde-bilim) ayıran ölçüt, onun yanlışlanabilirliğidir. Örneğin, “Tüm kuğular beyazdır” önermesi yanlışlanabilir olduğu için bilimseldir. Astroloji ise her olayı açıkladığını iddia ettiği için yanlışlanamaz ve bu nedenle bilimsel değildir.


ÇÖZÜMLÜ TEST SORULARI

1. Karl Popper’a göre, bir teorinin bilimsel sayılabilmesi için en önemli ölçüt aşağıdakilerden hangisidir?
A) Doğrulanabilir olması
B) Mantıksal olarak tutarlı olması
C) Yanlışlanabilir olması
D) Herkes tarafından kabul edilmesi
E) Faydalı sonuçlar vermesi

Çözüm: Karl Popper, doğrulamanın bir teoriyi kesinleştiremeyeceğini, sadece güçlendirebileceğini savunur. Ona göre asıl önemli olan, bir teorinin test edilip yanlışlanmaya açık olmasıdır. Yanlışlanamayan iddialar (astroloji gibi) bilimsel değildir.
Cevap: C

2. “Bilim insanları, belirli bir dönemde kabul gören teori, inanç ve değerler bütünü olan bir ‘paradigma’ içinde çalışır. Zamanla bu paradigmayı açıklayamayan sorunlar birikir ve bilimsel devrimle yeni bir paradigmaya geçilir.”
Yukarıda özetlenen bilim anlayışı aşağıdaki düşünürlerden hangisine aittir?
A) Francis Bacon
B) Karl Popper
C) Thomas Kuhn
D) Ernst Mach
E) Immanuel Kant

Çözüm: “Paradigma” ve “Bilimsel Devrim” kavramları, Thomas Kuhn’un ünlü eseri Bilimsel Devrimlerin Yapısı‘nın temelini oluşturur.
Cevap: C

3. I. Tüm canlılar hücrelerden oluşur.
II. İnsan bir canlıdır.
III. O halde, insan hücrelerden oluşur.
Yukarıda verilen akıl yürütme örneği, bilimsel yöntemde hangi yönteme örnektir?
A) Tümevarım (İndüksiyon)
B) Diyalektik
C) Tümdengelim (Dedüksiyon)
D) Analoji
E) Hipotez

Çözüm: Bu örnekte genel bir yargıdan (I. önerme) hareketle özel bir sonuç (III. önerme) çıkarılmıştır. Genelden özele giden bu akıl yürütme biçimi tümdengelim (dedüksiyon) olarak adlandırılır.
Cevap: C

4. Bir araştırmacı, laboratuvarında farklı metalleri ısıtarak hepsinin genleştiğini gözlemler. Yaptığı yüzlerce deneyin sonucuna dayanarak “Bütün metaller ısıtılınca genleşir” genel yargısına ulaşır.
Araştırmacının burada kullandığı temel bilimsel yöntem aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tümdengelim
B) Tümevarım
C) Yanlışlama
D) Diyalektik
E) Sezgisel Yöntem

Çözüm: Araştırmacı, tek tek gözlem ve deneylerden (tekil olaylardan) genel bir yasa veya yargıya ulaşmıştır. Tekilden genele giden bu akıl yürütme biçimi tümevarım (indüksiyon) yöntemidir.
Cevap: B

5. Viyana Çevresi olarak bilinen düşünür grubunun öne sürdüğü “Doğrulamacı Görüş”e göre, bir önermenin bilimsel olarak anlamlı sayılabilmesi için aşağıdaki özelliklerden hangisine sahip olması gerekir?
A) İnanç temelli olması
B) Yararlı olması
C) Doğrulanabilir olması
D) Basit ve anlaşılır olması
E) Estetik bir değer taşıması

Çözüm: Mantıksal Pozitivizm olarak da bilinen bu akım, bilimsel önermelerin ampirik olarak doğrulanabilir (gözlem ve deneyle test edilebilir) olması gerektiğini savunur. Doğrulanamayan metafizik önermeleri anlamsız bulurlar.
Cevap: C

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Bilim Felsefesinin Temel Problemleri 10. Sınıf (Yeni Müfredat) Konu Anlatımı