Din Felsefesinin Temel Problemleri 10. Sınıf (Yeni Müfredat)

Din felsefesi, dini kavramları ve inançları akıl, mantık ve eleştirel bir bakış açısıyla sorgulayan felsefe disiplinidir. Amacı, inancı körü körüne kabul etmek veya reddetmek değil, onun anlamını, temellerini ve insan için ifade ettiklerini rasyonel bir şekilde analiz etmektir.

1. Tanrı’nın Varlığına İlişkin Görüşler

Bu konuda temelde üç farklı felsefi tutum vardır:

  • Teizm: Evrene müdahale eden, yaratıcı, her şeye gücü yeten, mutlak ve aşkın bir Tanrı’nın varlığını kabul eden görüştür. (Ör: İbrahimi dinler – Yahudilik, Hristiyanlık, İslam)

  • Ateizm: Her türlü tanrı inancını ve metafizik inançları reddeden görüştür. Tanrı’nın varlığını ispatlayacak yeterli kanıt olmadığını savunur. (Ör: Karl Marx, Friedrich Nietzsche, Jean-Paul Sartre)

  • Agnostisizm (Bilinemezcilik): Tanrı’nın var olup olmadığının bilinemeyeceğini savunan görüştür. İnsan aklının ve deneyiminin bu soruyu cevaplamak için yetersiz olduğunu iddia eder. (Ör: Thomas Huxley)

2. Tanrı’nın Varlığına Yönelik Kanıtlamalar

Felsefe tarihinde Tanrı’nın varlığını akıl yoluyla temellendirmeye çalışan birçok kanıt öne sürülmüştür.

  • Ontolojik Kanıt (Anselmus): Sadece düşünceyle ve Tanrı kavramının analiziyle var olduğunu kanıtlamaya çalışır. “Tanrı, kendisinden daha mükemmeli tasavvur edilemeyen varlıktır. Var olmak, var olmamaktan daha mükemmeldir. Öyleyse, en mükemmel varlık olan Tanrı var olmalıdır.”

  • Kozmolojik Kanıt (İlk Neden Kanıtı – Aristoteles, Thomas Aquinas): Evrendeki her şeyin bir nedeni vardır. Bu neden-sonuç zinciri sonsuza kadar gidemez, bir “ilk nedensiz neden” (Tanrı) olmalıdır.

  • Teleolojik Kanıt (Düzen ve Amaç Kanıtı – William Paley): Evren mükemmel bir düzene, uyuma ve amaçlılığa sahiptir (örneğin, gözün yapısı, mevsimlerin döngüsü). Bu kadar karmaşık ve amaçlı bir düzen, ancak bilinçli ve akıllı bir tasarımcı (Tanrı) tarafından yaratılmış olabilir. “Saatin bir ustası varsa, evrenin de bir yaratıcısı olmalıdır” benzetmesiyle ünlüdür.

  • Ahlak Kanıtı (Immanuel Kant): İnsanın içinde, onu iyiyi yapmaya yönlendiren bir “ahlak yasası” (vicdan) vardır. Bu yasanın kaynağı, adaleti sağlayacak ve iyiliği ödüllendirecek mutlak bir varlık, yani Tanrı’dır.

3. Evrenin Sonluluğu ve Sonsuzluğu

  • Sonlu Evren Görüşü: Teist düşüncede evren, Tanrı tarafından yoktan var edilmiştir (yaratılmıştır). Bu nedenle bir başlangıcı vardır ve sonludur. Big Bang teorisi gibi bilimsel teoriler de evrenin bir başlangıcı olduğunu destekler niteliktedir.

  • Sonsuz Evren Görüşü: Ateist ve deist bazı düşünürlere göre evren ezeli ve ebedidir; yani bir başlangıcı ve sonu yoktur. Her şey maddeden ibarettir ve madde yok olmaz, sadece dönüşür.

4. Ruhun Ölümsüzlüğü

  • Ruhun Ölümsüz Olduğu Görüşü (Platon, Descartes): Ruh ve beden birbirinden farklı iki cevherdir. Beden ölümlüdür ve çürür, ancak ruh (tin) maddi olmadığı için yok olmaz. Ölüm, ruhun bedenden ayrılması ve asıl yerine (idealar dünyasına) dönmesidir.

  • Ruhun Ölümlü Olduğu Görüşü (Materyalistler): Ruh, beynin işlevlerinin ve bilincin bir sonucudur. Maddeye bağımlıdır. Beden öldüğü zaman beyin işlevleri de durduğu için bilinç ve ruh da sona erer. (Ör: Epicuros, La Mettrie)


ÇÖZÜMLÜ TEST SORULARI

1. Aşağıdaki filozof-görüş eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?
A) Immanuel Kant – Ahlak Kanıtı
B) William Paley – Teleolojik Kanıt
C) Anselmus – Ontolojik Kanıt
D) Thomas Aquinas – Kozmolojik Kanıt
E) Karl Marx – Teizm

Çözüm: Karl Marx, dinin “halkın afyonu” olduğunu söyleyen ve her türlü tanrı inancını reddeden bir ateisttir. Teizm ise tanrının varlığını kabul eden görüştür. Dolayısıyla bu eşleştirme yanlıştır.
Cevap: E

2. “Evrende her şey bir nedene bağlıdır. Hiçbir şey nedensiz var olmaz. Bu neden-sonuç zinciri sonsuza kadar geriye gidemez. Öyleyse, bu zinciri başlatan, her şeyin ilk nedeni olan bir varlık (Tanrı) olmalıdır.”
Yukarıda özetlenen Tanrı kanıtı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ontolojik Kanıt
B) Tecrübi Kanıt
C) Kozmolojik Kanıt
D) Ahlak Kanıtı
E) Dini Kanıt

Çözüm: Paragrafta “ilk neden”, “neden-sonuç zinciri” gibi kavramlardan bahsedilmiştir. Bu, Aristoteles ve Thomas Aquinas’ın geliştirdiği Kozmolojik Kanıt’ın temel argümanıdır.
Cevap: C

3. “Tanrı, kendisinden daha mükemmeli düşünülemeyen varlıktır. Var olmak, var olmamaktan daha mükemmeldir. Öyleyse, Tanrı sadece zihnimizde bir fikir değil, gerçekte de var olandır.”
Yukarıdaki görüş, aşağıdaki kavramlardan hangisine bir örnektir?
A) Ateizm
B) Agnostisizm
C) Pragmatizm
D) Ontoloji
E) Rasyonalizm

Çözüm: Bu paragraf, Aziz Anselmus’un sadece akıl yürütme ve kavram analiziyle Tanrı’nın varlığını kanıtlamaya çalıştığı Ontolojik Kanıt’ın klasik ifadesidir. Cevap doğrudan kanıtın ismi olan D seçeneğidir. E seçeneği (Rasyonalizm) bir yöntem olarak doğru olsa da, en spesifik ve doğru cevap D’dir.
Cevap: D

4. Immanuel Kant’ın “ahlak yasası” ve “vicdan” gibi kavramlardan yola çıkarak Tanrı’nın varlığını temellendirmeye çalıştığı kanıt aşağıdakilerden hangisidir?
A) Düzen ve Amaç Kanıtı
B) Ahlak Kanıtı
C) Kozmolojik Kanıt
D) Ontolojik Kanıt
E) İnanç Kanıtı

Çözüm: Immanuel Kant, Tanrı’nın varlığını pratik akıl (ahlak) üzerinden temellendirir. Ona göre, insandaki ahlak yasasının ve adalet arayışının bir anlamı olması için, bunları garanti altına alacak bir Tanrı’nın var olması zorunludur. Bu kanıt, doğrudan Ahlak Kanıtı olarak adlandırılır.
Cevap: B

5. “Evrenin ve doğanın işleyişinde olağanüstü bir düzen ve amaç vardır. İnsan gözünün yapısı, gezegenlerin yörüngeleri, mevsimlerin düzeni… Tüm bunlar, ancak üstün bir akıl ve bilinç sahibi bir tasarımcının eseri olabilir.”
Yukarıdaki düşünce, Tanrı’nın varlığını kanıtlamak için hangi argümanı kullanmaktadır?
A) İlk Neden Argümanı
B) Mucize Argümanı
C) Düzen ve Amaç Argümanı
D) Ahlaki Argüman
E) Tarihsel Argüman

Çözüm: Paragrafta “düzen”, “amaç”, “tasarım” ve “tasarlayan” gibi anahtar kelimeler geçmektedir. Bu, William Paley’in ünlü “saat ve saatçi” benzetmesiyle öne çıkan Teleolojik Kanıt’ın, yani Düzen ve Amaç Argümanı’nın temelidir.
Cevap: C

6. “Tanrı’nın var olup olmadığını bilemeyiz. İnsan aklı, deneyimi ve algıları bu soruyu kesin olarak cevaplamak için yetersizdir. Bu nedenle bir yargıda bulunmaktan kaçınırım.”
Yukarıdaki görüşü benimseyen bir kişi, felsefi açıdan hangi kategoriye girer?
A) Teist
B) Ateist
C) Agnostik
D) Panteist
E) Deist

Çözüm: Tanrı’nın varlığı sorununun bilinemez olduğunu, insan aklının bu konuda yetersiz kaldığını savunan görüş Agnostisizm (Bilinemezcilik) olarak adlandırılır. Bu görüşü benimseyen kişilere de Agnostik denir.
Cevap: C

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Din Felsefesinin Temel Problemleri 10. Sınıf (Yeni Müfredat) Konu Anlatımı