Anadolu’nun İlk Yerleşim Yerlerinde Yaşam konusu, 5. sınıf Sosyal Bilgiler dersinde, Anadolu’da yaşayan ilk insanların nasıl bir yaşam sürdüğünü, bu insanların hangi faaliyetlerle meşgul olduğunu ve Anadolu’nun tarihteki önemini anlatmayı amaçlar. Anadolu, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve ilk yerleşim yerlerinin kurulduğu önemli bir bölge olmuştur.
Anadolu’nun Coğrafi ve Tarihi Önemi
Anadolu’nun coğrafi konumu, verimli tarım alanları, uygun iklim koşulları ve su kaynaklarının varlığından dolayı pek çok uygarlığa beşiklik yapmıştır.
Milattan önce ve milattan sonra olmak üzere Anadolu’da birçok medeniyet var olmuştur.
Milat:
Hz. İsa’nın doğumu milat olarak kabul edilmektedir. Sümerler tarafından M.Ö. 3200’de yazının bulunması ile tarihi çağların başlangıcı kabul edilmiştir.
- Yazının bulunmasından önceki zamanlar “tarih öncesi çağlar” olarak adlandırılırken, yazının bulunmasından sonraki zamanlar “tarihi çağlar” olarak adlandırılmaktadır.
Milattan önce Anadolu’da kurulan yerleşim yerleri:
- Diyarbakır – Çayönü
- Konya – Çatalhöyük
- Burdur – Hacılar
- Şanlıurfa – Göbeklitepe
Arkeoloji:
Eski kültür ve medeniyetlerin, günümüze ulaşabilmiş maddi kalıntılarını inceleyen bilim dalıdır.
Höyük:
Tarih boyunca yıkılıp yok olmuş yerleşim bölgelerinde, yıkıntıların üst üste birikmesi sonucu oluşmuş, tarihe dair kalıntıların gömülü olduğu tepelerdir.
Önemli Yerleşim Yerleri:
Diyarbakır – Çayönü:
- İlk kazılar, Dr. Halet Çambel ve Prof. Dr. Robert J. Braidwood tarafından başlatılmıştır.
- Diyarbakır’ın kuzeyinde, Dicle Nehri’nin kenarında bulunan Çayönü, M.Ö. 1963’te keşfedilmiştir.
- Çayönü, günümüze kadar gelen kazı temelli verilerle insanlık tarihinin ilk yerleşim yerlerinden biridir.
- Bölgenin en önemli özelliği, avcı-toplayıcı toplumdan yerleşik yaşama geçişin izlenmesidir.
- Hayvan evcilleştirme ve tarım ile ilgili bulgular elde edilmiştir.
Konya – Çatalhöyük:
- Çatalhöyük, 1958 yılında James Mellaart tarafından keşfedilmiş ve kazılar 1961-1963 yılları arasında yapılmıştır.
- Çatalhöyük, insanlık tarihinin ilk yerleşim yeri olarak kabul edilmektedir.
- Yerleşim yerindeki binalarda kerpiç, ağaç ve kamış kullanılmıştır.
- Sokak bulunmaz, evlere damlardan giriş sağlanmıştır.
- Evlerde pencere bulunmaz ve binalar bitişik inşa edilmiştir.
- Binaların iç yüzeylerinde kırmızı, pembe ve siyah renklerde geometrik desenler, sahneler ve hayvan kabartmaları yer alır.
- Dini anlam taşıyan boğa figürleri sıkça kullanılmıştır.
Burdur – Hacılar:
- Hacılar yerleşimi, 1956 yılında İngiliz arkeolog James Mellaart tarafından Burdur’da keşfedilmiştir.
- Yapılan kazılarda buğday ve arpa taneleri bulunmuş ve halkın tarımla uğraştığı belirlenmiştir.
- Hacılar, avcı-toplayıcılıktan yerleşik yaşama geçişin merkezlerinden biridir.
- Yerleşimde kutsal alan ve çanak çömlek atölyeleri keşfedilmiştir.
- Boyalı çanak çömlekler, kırmızı renkli geometrik desenlerle süslüdür ve arkeolojik açıdan önemlidir.
Şanlıurfa – Göbeklitepe:
Göbeklitepe’de Bugüne Kadar Gün Yüzüne Çıkarılan Bazı Eserler:
- Çok sayıda yabani hayvan figürü ve insan heykeli bulundu.
- Yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 cm uzunluğunda insan heykeli keşfedildi.
- Neolitik döneme ait, boyları 3-6 metre, ağırlıkları 40-60 ton olan yabani hayvan figürlü “T” biçimli dikili taşlar bulundu.
- Göbeklitepe, “Dünyanın en eski tapınak merkezi” olarak kabul ediliyor.
- 1 Temmuz’da UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alındı.
- İngiltere’deki Stonehenge’den ve Mısır piramitlerinden 7 bin ile 7 bin 500 yıl daha eskidir.
- Özellikle UNESCO asıl listesine girdikten sonra yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çeken bir mekan olmuştur.
- 2018 yılı bitmeden ziyaretçi sayısı 5 milyona ulaşmıştır.