8. Sınıf Lgs Ekonomik Alanda Yapılan İnkılaplar Test 5

Soru 1 / 12

🎓 8. Sınıf Lgs Ekonomik Alanda Yapılan İnkılaplar Test 5 - Ders Notu ve İpuçları

Sevgili 8. sınıf öğrencileri, LGS yolculuğunuzda ekonomik alanda yapılan inkılaplar konusu, hem bilgi hem de yorumlama becerilerinizi ölçen önemli bir başlıktır. Bu ders notu, karşınıza çıkabilecek tüm kritik noktaları özetleyerek konuyu pekiştirmenize yardımcı olacaktır.

🌍 1. Milli Ekonominin Temelleri: İzmir İktisat Kongresi (1923)

Kurtuluş Savaşı sonrası, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik bağımsızlığını kazanması ve kalkınması için atılan en önemli adımlardan biridir. İzmir'de toplanan bu kongrede, ülkenin ekonomik yol haritası belirlenmiştir.

  • Temel Amaç: Tam bağımsız bir milli ekonomi kurmak ve ekonomik alanda dışa bağımlılığı sona erdirmektir.
  • Alınan Kararların Genel Özellikleri:
    • Özel sektörün desteklenmesi hedeflenmiştir (liberal ekonomi anlayışı).
    • Yerli malı kullanımı ve üretimi teşvik edilmiştir.
    • Milli bankacılık sisteminin geliştirilmesi kararı alınmıştır.
    • Tarım, sanayi, ticaret ve ulaşım gibi temel sektörlerin geliştirilmesine yönelik adımlar belirlenmiştir.
  • Önemli Kararlar:
    • Tarım Alanında: Çiftçinin üzerindeki ağır yük olan "Aşar Vergisi"nin kaldırılması kararı alınmıştır. Tarımda modernleşme ve makineleşme teşvik edilmiştir.
    • Sanayi Alanında: Hammaddesi yurt içinde bulunan sanayi dallarının kurulmasına öncelik verilmesi, el işçiliğinden fabrika üretimine geçilmesi hedeflenmiştir.
    • Ticaret ve Ulaşım Alanında: Demiryolu yapımına ağırlık verilmesi, Türk denizcilerinin Türkiye limanlarından daha fazla yararlanması gibi kararlar alınmıştır.

⚠️ Dikkat: İzmir İktisat Kongresi kararları başlangıçta özel sektörü destekleyici liberal bir ekonomi anlayışını benimsemiştir. Ancak 1929 Dünya Ekonomik Krizi sonrası bu politikada değişiklikler olacaktır.

🌾 2. Tarım Alanında Yapılan İnkılaplar

Türkiye ekonomisinin temelini oluşturan tarım sektörü, Cumhuriyet'in ilk yıllarında büyük önem taşımıştır. Atatürk, köylünün refahını artırmayı ve tarımı modernleştirmeyi hedeflemiştir.

  • Aşar Vergisinin Kaldırılması (1925): Köylünün omuzlarındaki en büyük yüklerden biri olan bu vergi kaldırılmıştır. Bu durum, köylünün ekonomik olarak rahatlamasını ve tarımsal üretimin artmasını sağlamıştır.
  • Ziraat Bankası'nın Desteklenmesi: Çiftçilere uygun koşullarda kredi sağlamak amacıyla Ziraat Bankası'nın faaliyetleri genişletilmiştir.
  • Tarımda Makineleşme: Üretimi artırmak ve verimliliği yükseltmek için tarımda makine kullanımının yaygınlaştırılması teşvik edilmiştir.
  • Atatürk Orman Çiftliği'nin Kurulması (1925): Modern tarım tekniklerinin uygulanması, çiftçilere örnek olunması ve yeni ürünlerin denenmesi amacıyla kurulmuştur.
  • Tarım Kredi Kooperatifleri: Çiftçilerin üretim ve pazarlama süreçlerinde güç birliği yapmasını sağlamak amacıyla kurulmuştur.

💡 İpucu: Atatürk'ün "Türkiye'nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür." sözü, tarım alanında yapılan inkılapların temel motivasyonunu açıklar.

🏭 3. Sanayi Alanında Yapılan İnkılaplar

Ekonomik bağımsızlığın önemli bir göstergesi olan sanayileşme, Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren hedeflenmiştir.

  • Teşvik-i Sanayi Kanunu (1927): Özel sektörü sanayi yatırımları yapmaya teşvik etmek amacıyla çıkarılmıştır. Yatırımcılara arazi, vergi indirimi ve kredi gibi kolaylıklar sağlanmıştır.
  • Teşvik-i Sanayi Kanunu'nun Beklenen Başarıyı Gösterememesinin Nedenleri:
    • Savaşlardan yeni çıkmış bir ülkede sermaye (para) birikiminin yetersiz olması.
    • Nitelikli iş gücü ve teknik bilgi eksikliği.
    • Gerekli teknoloji ve altyapının bulunmaması.
    • 1929 Dünya Ekonomik Krizi'nin olumsuz etkileri.
  • Milli Bankaların Kurulması: Sanayiye ve ticarete finansman sağlamak amacıyla İş Bankası, Sümerbank, Etibank gibi milli bankalar kurulmuştur.

⚠️ Dikkat: Teşvik-i Sanayi Kanunu'nun başarısızlığı, devletin ekonomiye daha fazla müdahale etmesi gerektiğini gösteren önemli bir dönüm noktası olmuştur.

🚢 4. Ticaret ve Ulaşım Alanında Yapılan İnkılaplar

Ülke içi ve dışı ticaretin geliştirilmesi, ulaşım ağlarının güçlendirilmesi ekonomik kalkınma için hayati öneme sahiptir.

  • Kabotaj Kanunu (1926): Türk karasularında deniz taşımacılığı, liman işletmeciliği ve denizcilik faaliyetlerinin sadece Türk vatandaşları ve Türk bayraklı gemiler tarafından yapılması hakkını getirmiştir. Bu kanun, denizcilikte milli egemenliği ve ekonomik bağımsızlığı sağlamıştır.
  • Demiryollarının Millileştirilmesi ve Geliştirilmesi: Yabancı şirketlerin elindeki demiryolları millileştirilmiş ve yeni demiryolu hatları inşa edilerek ülkenin dört bir yanına ulaşım sağlanmıştır. Bu, hem ekonomik kalkınmayı hem de devlet hizmetlerinin yaygınlaşmasını amaçlamıştır.
  • Karayolu ve Havayolu Ulaşımına Önem Verilmesi: Modern ulaşım ağlarının geliştirilmesi için karayolu ve havayolu yatırımlarına başlanmıştır.

💡 İpucu: Kabotaj Kanunu, denizlerdeki ekonomik bağımsızlığımızın sembolüdür. "Kabotaj" kelimesi, bir ülkenin kendi kıyıları arasındaki deniz taşımacılığı hakkını ifade eder.

📉 5. 1929 Dünya Ekonomik Krizi ve Devletçilik İlkesi

Amerika Birleşik Devletleri'nde başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan 1929 Dünya Ekonomik Krizi, Türkiye ekonomisini de derinden etkilemiştir.

  • Krizin Türkiye'ye Etkileri:
    • Dış ticaret hacmi daralmış, ihracat gelirleri azalmıştır.
    • Tarım ürünleri fiyatları düşmüş, çiftçiler mali sorunlar yaşamıştır.
    • Özel sektör yatırımları durma noktasına gelmiştir.
  • Kriz Sonrası Uygulanan Politika: Devletçilik İlkesi:
    • Özel sektörün yetersiz kalması ve krizin derinleşmesi üzerine, devlet ekonomiye daha fazla müdahale etme kararı almıştır.
    • Devlet, temel tüketim maddeleri ve ağır sanayi gibi stratejik alanlarda yatırımları kendisi yapmaya başlamıştır.
    • Birinci ve İkinci Beş Yıllık Sanayi Planları hazırlanarak sanayileşme devlet eliyle hızlandırılmıştır.
    • Sümerbank, Etibank gibi kamu iktisadi teşekkülleri (KİT) kurulmuştur.

⚠️ Dikkat: Devletçilik, özel sektörü tamamen reddetmez, ancak özel sektörün yapamadığı veya yetersiz kaldığı alanlarda devletin öncü rol üstlenmesini ifade eder. 1929 Krizi, Türkiye'de Devletçilik ilkesinin uygulanmaya başlamasında temel etken olmuştur.

🇹🇷 6. Atatürk İlkeleri ve Ekonomik İnkılaplar

Ekonomik alanda yapılan inkılaplar, Atatürk ilkeleriyle doğrudan ilişkilidir.

  • Milliyetçilik: Ekonomik bağımsızlık, yerli malı üretimi, Kabotaj Kanunu, demiryollarının millileştirilmesi, milli bankaların kurulması gibi uygulamalar Milliyetçilik ilkesinin bir sonucudur.
  • Devletçilik: 1929 Dünya Ekonomik Krizi sonrası devletin ekonomide öncü rol üstlenmesi, sanayi planlarının yapılması, KİT'lerin kurulması Devletçilik ilkesinin bir yansımasıdır.
  • Halkçılık: Aşar vergisinin kaldırılması, köylünün refahının artırılması, halkın ekonomik yükünün hafifletilmesi Halkçılık ilkesiyle doğrudan ilişkilidir.
  • İnkılapçılık: Ekonomide çağın gereklerine uygun yenilikler yapılması, modernleşme çabaları İnkılapçılık ilkesi kapsamındadır.

💡 İpucu: Atatürk'ün "Siyasi zaferler ne kadar büyük olursa olsun ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa elde edilen zaferler sürüp gidemez." sözü, ekonomik bağımsızlığın ve kalkınmanın milli egemenlik için ne kadar önemli olduğunu vurgular.


Bu ders notu, "Ekonomik Alanda Yapılan İnkılaplar" konusundaki temel bilgileri ve LGS'de karşınıza çıkabilecek kritik noktaları kapsamaktadır. Konuları düzenli tekrar ederek ve bolca soru çözerek başarınızı artırabilirsiniz. Unutmayın, bilgi ve emekle her zorluğun üstesinden gelebilirsiniz! Başarılar dilerim! 🚀

  • Cevaplanan
  • Aktif
  • Boş