Milli Uyanış: Bağımsızlık Yolunda Atılan Adımlar Ünite Değerlendirme Test 13

Soru 1 / 15

🎓 Milli Uyanış: Bağımsızlık Yolunda Atılan Adımlar Ünite Değerlendirme Test 13 - Ders Notu ve İpuçları

Merhaba sevgili öğrenciler! Bu ders notu, "Milli Uyanış: Bağımsızlık Yolunda Atılan Adımlar" ünitesini kapsayan bir değerlendirme testindeki konuları temel alarak hazırlandı. Bu notlar sayesinde, Milli Mücadele'nin başlangıcından TBMM dönemine kadar olan kritik süreçleri, önemli olayları, antlaşmaları ve kişileri tekrar gözden geçirecek, sınav öncesi son tekrarınızı etkili bir şekilde yapabileceksiniz. Konularımız, Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan başlayarak, işgallere karşı gösterilen tepkiler, cemiyetler, kongreler ve TBMM'nin ilk dönem faaliyetlerini içermektedir.

I. I. Dünya Savaşı Sonrası Ortaya Çıkan Durum

  • Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918): Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'ndan çekildiği antlaşmadır.
    • Önemli Maddeleri ve Amaçları:
      • Osmanlı ordusunun terhis edilmesi, savaş gemilerine, orduya ait araç ve gereçlere el konulması (İtilaf Devletleri'nin Osmanlı'nın savunma gücünü yok etme ve işgallere zemin hazırlama amacı).
      • 7. Madde: İtilaf Devletleri güvenliklerini tehdit eden bir durum karşısında herhangi bir stratejik noktayı işgal edebilecek. (İşgallere hukuki zemin hazırlama amacı).
      • 24. Madde: Doğu Anadolu'daki altı vilayette (Vilayet-i Sitte) karışıklık çıkarsa İtilaf Devletleri bu vilayetleri işgal edebilecek. (Doğu'da bir Ermeni devleti kurma amacı).
    • Sonuçları: Osmanlı Devleti fiilen sona ermiş, Anadolu işgallere açık hale gelmiş ve Türk halkı işgallere karşı direnişe başlamıştır.
  • Wilson İlkeleri (1918): ABD Başkanı Wilson tarafından yayımlanan ve I. Dünya Savaşı sonrası dünya düzenini belirlemeyi amaçlayan ilkelerdir.
    • Önemli Maddeleri:
      • Yenen devletler, yenilen devletlerden toprak almayacak.
      • Devletler savaş tazminatı ödemeyecek.
      • Her halk çoğunlukta olduğu yerde kendi kaderini çizebilecek (Self-determinasyon).
      • Dünya barışını korumak amacıyla uluslararası bir kuruluş (Milletler Cemiyeti) kurulacak.
    • Etkileri: Sömürgecilik kavramı yerini "manda ve himaye"ye bırakmıştır. Azınlıklar, bulundukları bölgelerde çoğunluk olduklarını iddia ederek işgal hareketlerine başlamışlardır.
  • Paris Barış Konferansı (1919): I. Dünya Savaşı sonrası barış antlaşmalarının taslaklarının görüşüldüğü konferanstır.
    • Önemli Kararlar: Batı Anadolu'nun (İzmir ve çevresi) İtalya'ya vaat edilmesine rağmen Yunanistan'a verilmesi kararı, İtilaf Devletleri arasında görüş ayrılıklarının çıkmasına neden olmuştur.

⚠️ Dikkat: Mondros'un 7. ve 24. maddeleri, İtilaf Devletleri'nin Anadolu'yu işgal etme niyetlerini açıkça gösteren ve her türlü yoruma açık bırakılan maddelerdir.

II. İşgallere Karşı Tepkiler ve Direniş Cemiyetleri

  • Türk Halkının Tepkisi: Mondros sonrası başlayan işgaller karşısında İstanbul Hükümeti'nin sessiz kalması üzerine Türk halkı, mitingler, protesto telgrafları ve direniş cemiyetleri kurarak tepkisini ortaya koymuştur. İşgalleri kabul etmemiş, bağımsızlığına sahip çıkmaya çalışmıştır.
  • Müdafaa-i Hukuk (Yararlı) Cemiyetleri:
    • Amaçları: Mondros sonrası başlayan işgallere karşı bulundukları bölgeleri savunmak, Anadolu'nun parçalanmasını engellemek, Türklerin çoğunlukta olduğunu kanıtlamak ve bağımsızlık ruhunu canlı tutmaktır.
    • Özellikleri: Bölgesel nitelikte kurulmuşlardır, manda ve himaye fikrini reddetmişlerdir, halkın tepkisi olarak ortaya çıkmışlardır.
    • Örnekler:
      • Şark Vilayetleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti: Doğu Anadolu'da bağımsız bir Ermeni devleti kurulmasını önlemeyi amaçlamış, Erzurum Kongresi'nin toplanmasına öncülük etmiştir.
      • Trakya - Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti: Trakya'nın Yunanistan'a verilmesini engellemeyi amaçlamıştır.
      • İzmir Reddi İlhak Cemiyeti: İzmir'in Yunanistan tarafından işgalini protesto etmiştir.
      • Kilikyalılar Cemiyeti: Çukurova bölgesini Fransız ve Ermeni işgalinden korumayı amaçlamıştır.
      • Milli Kongre Cemiyeti: Basın yayın yoluyla kamuoyu oluşturmayı amaçlamış, diğer cemiyetlere göre daha ulusal bir nitelik taşımıştır.
  • Azınlıkların Kurduğu Zararlı Cemiyetler:
    • Amaçları: İtilaf Devletleri'nin desteğiyle Osmanlı topraklarında kendi bağımsız devletlerini kurmak, işgalci güçlerle iş birliği yapmak ve Osmanlı'nın toprak bütünlüğünü tehdit etmektir.
    • Örnekler:
      • Mavri Mira Cemiyeti: Bizans Devleti'ni yeniden diriltmek ve Yunan işgalini kolaylaştırmak amacıyla kurulmuştur.
      • Hınçak ve Taşnak Cemiyetleri: Doğu Anadolu'da bir Ermeni devleti kurmayı amaçlamış, Fransızlarla iş birliği yapmıştır.
      • Pontus Rum Cemiyeti: Karadeniz bölgesinde bağımsız bir Pontus Rum devleti kurmayı amaçlamıştır.
  • Ulusal Varlığa Düşman (Zararlı) Cemiyetler:
    • Amaçları: İstanbul Hükümeti'nin politikalarını desteklemek, kurtuluşu manda ve himaye altında veya bölgesel kurtuluşta aramak gibi farklı düşüncelere sahip olmuşlardır. Milli Mücadele'ye karşı çıkmışlardır.
    • Örnekler: İngiliz Muhipleri Cemiyeti, Wilson Prensipleri Cemiyeti, Teali İslam Cemiyeti.
  • Kuvayımilliye: İşgaller karşısında halkın kendi imkanlarıyla oluşturduğu düzensiz silahlı direniş birlikleridir.
    • Özellikleri: Bölgeseldir, düzenli orduya geçiş sürecine kadar işgalleri yavaşlatmışlardır.

💡 İpucu: Yararlı cemiyetler genellikle bulundukları bölgenin adını taşır ve "Müdafaa-i Hukuk" veya "Reddi İlhak" gibi ifadeler içerir. Zararlı cemiyetler ise azınlıkların veya padişah yanlılarının isimlerini taşır.

III. Mustafa Kemal Atatürk ve Milli Mücadele'nin Örgütlenme Süreci

  • Mustafa Kemal'in Kişilik Özellikleri:
    • İleri Görüşlülük: İstanbul'un İtilaf Devletleri kontrolünde olmasının tehlikelerini önceden görmesi ve meclisin Anadolu'da güvenli bir yerde toplanması gerektiğini belirtmesi.
    • Kararlılık ve Mücadelecilik: İşgallere karşı yılmadan mücadele etmesi ve halkı örgütlemesi.
  • Havza Genelgesi (28 Mayıs 1919): Mustafa Kemal'in Samsun'dan sonra yayımladığı ilk genelgedir.
    • Amaçları: İşgallere karşı halkın tepkisini ortaya koymak, milli bilinci uyandırmak, mitingler düzenlenmesini ve protesto telgrafları çekilmesini istemek.
    • Önemi: Milli Mücadele'nin ilk kıvılcımıdır. Mustafa Kemal'in İstanbul Hükümeti'ne karşı ilk açık tavrıdır.
  • Amasya Genelgesi (22 Haziran 1919): Milli Mücadele'nin gerekçesi, amacı ve yöntemi belirlenmiştir.
    • Gerekçe: Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. İstanbul Hükümeti üzerine düşen görevi yapmamaktadır.
    • Amaç: Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
    • Yöntem: Her türlü etki ve denetimden uzak milli bir kurul (Temsil Heyeti) oluşturulacaktır.
    • Önemi: Milli egemenliğe dayalı yeni bir devletin kurulacağının ilk işaretidir.
  • Erzurum Kongresi (23 Temmuz - 7 Ağustos 1919): Bölgesel amaçlarla toplanmasına rağmen ulusal kararlar alınmıştır.
    • Önemli Kararlar:
      • Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz.
      • Manda ve himaye kabul edilemez.
      • Kuvayımilliye'yi etkin, milli iradeyi hakim kılmak esastır.
      • Geçici bir hükümet kurulacağı ve Temsil Heyeti'nin oluşturulacağı belirtilmiştir.
    • Önemi: Mustafa Kemal sivil olarak katıldığı ilk kongredir. Temsil Heyeti ilk kez burada oluşturulmuştur (başkanlığını Mustafa Kemal yapmıştır).
  • Sivas Kongresi (4-11 Eylül 1919): Ulusal nitelikte toplanmış ve ulusal kararlar alınmıştır.
    • Önemli Kararlar:
      • Erzurum Kongresi kararları genişletilerek onaylanmıştır.
      • Tüm Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adı altında birleştirilmiştir.
      • Manda ve himaye kesin olarak reddedilmiştir.
      • Temsil Heyeti'nin yetkileri tüm yurdu kapsayacak şekilde genişletilmiştir.
      • Temsil Heyeti, Ali Fuat Paşa'yı Batı Cephesi Komutanlığı'na atayarak bir hükümet gibi yürütme yetkisini kullanmıştır.
      • İrade-i Milliye gazetesi çıkarılarak halkın doğru bilgilendirilmesi amaçlanmıştır.
    • Önemi: Milli Mücadele tek merkezden yönetilmeye başlanmıştır. Temsil Heyeti'nin ilk hükümet görevi burada gerçekleşmiştir.
  • Amasya Görüşmeleri (20-22 Ekim 1919): Temsil Heyeti (Mustafa Kemal) ile İstanbul Hükümeti (Salih Paşa) arasında yapılan görüşmelerdir.
    • Önemi: İstanbul Hükümeti, Temsil Heyeti'ni ve dolayısıyla Milli Mücadele'yi resmen tanımıştır.
  • Son Osmanlı Mebusan Meclisi ve Misakımillî (28 Ocak 1920):
    • Misakımillî (Milli Ant): Mebusan Meclisi'nde kabul edilen, Türk vatanının sınırlarını çizen, bağımsızlık ve egemenlik ilkelerini içeren kararlardır.
    • İstanbul'un Resmen İşgali (16 Mart 1920): Misakımillî kararlarının kabul edilmesi üzerine İtilaf Devletleri, İstanbul'u resmen işgal etmiş ve Mebusan Meclisi'ni dağıtmışlardır. Bu durum, İtilaf Devletleri'nin Anadolu'daki direniş hareketinin önemini anladıklarının bir göstergesidir.

IV. TBMM Dönemi ve İç İsyanlar

  • Büyük Millet Meclisi'nin Açılması (23 Nisan 1920): İstanbul'un işgali ve Mebusan Meclisi'nin dağıtılması üzerine Mustafa Kemal, Ankara'da yeni bir meclis açmıştır.
  • TBMM'ye Karşı Çıkan İsyanlar: TBMM'nin otoritesini tanımayan veya işgalci güçler tarafından desteklenen isyanlardır.
    • Nedenleri: İstanbul Hükümeti'nin kışkırtmaları, işgalci güçlerin desteği, bazı Kuvayımilliye liderlerinin düzenli orduya katılmak istememesi, dini duyguların istismar edilmesi.
  • İsyanlara Karşı Alınan Önlemler:
    • Hıyanet-i Vataniye Kanunu: Vatan hainliği yapanların yargılanması için çıkarılmıştır.
    • İstiklal Mahkemeleri: İsyanlara katılanları yargılamak ve adaleti sağlamak amacıyla kurulmuştur. Bu mahkemeler, hukuk devleti ilkesi doğrultusunda hareket edildiğinin kanıtıdır.
    • Anadolu Ajansı: Halkı doğru bilgilendirmek ve Milli Mücadele'nin haklılığını duyurmak için kurulmuştur.
    • Rıfat Börekçi'ye Milli Mücadele lehine fetva hazırlatılması: Dini duyguların istismar edilmesini önlemek ve halkın Milli Mücadele'ye desteğini sağlamak amacıyla yapılmıştır.
    • Düzenli ordunun kurulması: Kuvayımilliye'nin yetersiz kalması üzerine isyanları bastırmak ve işgallere karşı daha etkin mücadele etmek için kurulmuştur.

⚠️ Dikkat: İstiklal Mahkemeleri, olağanüstü yetkilere sahip olmasına rağmen, yargılama süreçlerini belirli kurallar çerçevesinde yürüterek hukuk devleti prensibine uygun hareket etmiştir.

V. Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920)

  • Özellikleri: Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'ndan sonra imzaladığı, ancak Türk milleti tarafından hiçbir zaman kabul edilmeyen ve yürürlüğe girmeyen bir barış antlaşması taslağıdır.
  • İçeriği: Osmanlı Devleti'nin topraklarını parçalayan, ekonomik, siyasi ve mali bağımsızlığını tamamen ortadan kaldıran ağır hükümler içermektedir.
  • Mustafa Kemal ve Türk Milletinin Bakışı: Mustafa Kemal, Sevr Antlaşması'nı "siyasi, adli, ekonomik ve mali bağımsızlığımızı yok etmeye yönelik" bir antlaşma olarak görmüş ve kesinlikle tanımamıştır. Türk milleti de bu antlaşmayı bağımsızlık haklarına aykırı bulduğu için reddetmiştir.

💡 İpucu: Sevr Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin bağımsızlığını tamamen yok etmeyi amaçladığı için Türk milleti tarafından "ölüm fermanı" olarak nitelendirilmiş ve kabul edilmemiştir. Hukuken geçerli sayılmamasının en önemli nedeni TBMM tarafından onaylanmamasıdır.

Bu ders notları, Milli Uyanış ünitesinin temel taşlarını oluşturmaktadır. Konuları bütüncül bir şekilde ele alarak, olaylar arasındaki neden-sonuç ilişkilerini kavramanız, testlerdeki yorum sorularında doğru çıkarımlar yapmanızı sağlayacaktır. Başarılar dilerim!

  • Cevaplanan
  • Aktif
  • Boş