Merhaba sevgili 8. sınıf öğrencileri,
LGS hazırlık sürecinizde karşınıza çıkan "Sevr Antlaşması" konusu, hem bilgi hem de yorumlama becerilerinizi ölçen önemli bir başlıktır. Bu ders notu, Sevr Antlaşması ile ilgili temel bilgileri pekiştirmeniz, sıkça sorulan soru tiplerine hazırlanmanız ve konuya bütünsel bir bakış açısı kazanmanız için hazırlandı.
🎓 8. Sınıf Lgs Sevr Antlaşması Test 1 - Ders Notu ve İpuçları
Bu ders notu, Sevr Antlaşması'nın neden imzalandığı, temel maddeleri, Osmanlı Devleti ve Türk milleti üzerindeki etkileri, neden geçersiz sayıldığı ve Milli Mücadele dönemindeki yeri gibi kritik konuları kapsamaktadır. Amacımız, bu antlaşmanın sadece maddelerini ezberlemek yerine, onun arkasındaki nedenleri, sonuçları ve Türk tarihine etkilerini derinlemesine anlamanızı sağlamaktır.
1. Sevr Antlaşması Nedir ve Neden İmzalandı?
- Tanım: I. Dünya Savaşı sonunda İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında imzalanması öngörülen ancak hiçbir zaman yürürlüğe girmeyen bir barış antlaşması taslağıdır.
- Tarih ve Yer: 10 Ağustos 1920 tarihinde Fransa'nın Sevr kasabasında imzalanmıştır.
- Amaç: İtilaf Devletleri, I. Dünya Savaşı'nda yenilen Osmanlı Devleti'ni tamamen tasfiye etmek ve topraklarını kendi çıkarları doğrultusunda paylaşmak istemişlerdir. Bu antlaşma, Osmanlı Devleti'ni "hasta adam" olarak gören Batılı devletlerin paylaşım planlarının somutlaşmış halidir.
2. Sevr Antlaşması'nın Temel Maddeleri ve Etkileri
Sevr Antlaşması'nın maddeleri, Osmanlı Devleti'nin siyasi, ekonomik ve askeri bağımsızlığını tamamen ortadan kaldırmaya yönelikti.
a) Askeri Hükümler
- Osmanlı ordusu, jandarma gücü dahil 50.700 askerle sınırlı tutulacak, ağır silahları olmayacaktı.
- Askerlik mecburi hizmet olmaktan çıkarılacak, paralı askerlik sistemi getirilecekti.
- Etkisi: Osmanlı Devleti'nin savunma gücü tamamen yok edilerek, ülkenin iç ve dış güvenliği İtilaf Devletleri'nin insafına bırakılıyordu. Bu durum, devletin bağımsızlığını ve egemenliğini doğrudan tehdit ediyordu.
b) Ekonomik Hükümler
- Kapitülasyonlardan bütün devletler yararlanmaya devam edecek, hatta kapsamı genişletilecekti.
- Osmanlı Devleti savaş tazminatı ödeyecekti.
- Osmanlı Devleti'nin maliyesi, İtilaf Devletleri'nin denetiminde olacak, bütçesi kontrol edilecekti.
- Etkisi: Osmanlı Devleti'nin ekonomik bağımsızlığı tamamen ortadan kaldırılıyor, ülke gelirleri ve kaynakları İtilaf Devletleri'nin kontrolüne geçiyordu. Bu durum, devletin ekonomik olarak ayakta kalmasını imkansız hale getiriyordu.
c) Siyasi ve Toprak Hükümleri
- Boğazlar: Boğazlar, içinde Türklerin bulunmadığı uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecek, savaş zamanı dahi bütün gemilere açık olacaktı. Bu komisyonun ayrı bütçesi ve bayrağı olacaktı.
- Azınlık Hakları: Azınlıklara geniş haklar verilecek ve Osmanlı Devleti bu konuda sürekli denetlenecekti.
- Toprak Paylaşımları:
- Doğu Anadolu'da bağımsız bir Ermeni devleti kurulması öngörülüyordu.
- Güneydoğu Anadolu'da özerk bir Kürt bölgesi kurulması ve ileride bağımsız bir Kürt devleti olabilme ihtimali vardı.
- Doğu Trakya, Batı Anadolu ve Ege Adaları Yunanistan'a bırakılacaktı.
- İzmir ve çevresi Yunanistan'a verilecekti.
- Suriye ve Kilikya (Adana, Malatya, Sivas üçgeni) Fransa'nın nüfuz bölgesine, Irak ve Arabistan İngiltere'nin nüfuz bölgesine bırakılacaktı.
- Antalya ve Konya çevresi İtalya'nın nüfuz bölgesine bırakılacaktı.
- İstanbul, Osmanlı Devleti'nin başkenti olarak kalacak, ancak azınlıkların hakları gözetilmezse şehir Türklerin elinden alınacaktı.
- Etkisi: Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğü tamamen parçalanıyor, egemenlik hakları kısıtlanıyor ve devletin varlığı sembolik bir hale getiriliyordu. Boğazlar üzerindeki kontrolün kaybedilmesi, devletin stratejik önemini yitirmesi anlamına geliyordu.
3. Sevr Antlaşması Neden Geçersiz Sayıldı?
- Milli Meclis Onayı Eksikliği: Sevr Antlaşması, Osmanlı Hükümeti tarafından imzalanmış olsa da, dönemin anayasası olan Kanun-i Esasi'ye göre bir antlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için Meclis-i Mebusan (veya Milli Meclis/TBMM) tarafından onaylanması gerekiyordu. Ancak Sevr Antlaşması, Türk milletinin temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından hiçbir zaman onaylanmamıştır.
- Hukuki Geçersizlik: TBMM'nin onayı olmadığı için Sevr Antlaşması, uluslararası hukuk açısından "ölü doğmuş" bir antlaşma olarak kabul edilir ve hiçbir zaman yürürlüğe girmemiştir.
⚠️ Dikkat: Sevr Antlaşması'nın hukuken geçersiz olmasının temel nedeni, Milli Meclis (TBMM) tarafından onaylanmamasıdır. Bu durum, onu I. Dünya Savaşı sonrası imzalanan diğer barış antlaşmalarından ayıran en önemli özelliktir.
4. Türk Milletinin ve Mustafa Kemal'in Sevr'e Tepkisi
- Milli Mücadele Ruhu: Türk milleti, Sevr Antlaşması'nın ağır ve bağımsızlığa aykırı şartlarına karşı büyük bir tepki göstermiştir. Bu antlaşma, Türk milletini karamsarlığa sürüklemek yerine, tam tersine bağımsızlık azmini daha da artırmıştır. "Ya istiklal ya ölüm!" parolasıyla yürütülen Milli Mücadele, bu antlaşmaya karşı bir direnişin sembolü olmuştur.
- Teslimiyetçi Olmama: Türk milleti, Sevr'in dayattığı teslimiyetçi tutumu reddetmiş, vatanseverlik ve bağımsızlık ruhuyla topyekûn bir direniş başlatmıştır.
- Mustafa Kemal'in Duruşu: Mustafa Kemal Atatürk, Sevr Antlaşması'nı "siyasi, adli ve mali istiklalimizi yok etmeye ve sonuç olarak yaşama hakkımızı inkâra ve ortadan kaldırmaya yönelik" olarak değerlendirmiş ve asla kabul edilemez olduğunu vurgulamıştır. O'na göre Sevr, bağımsız devlet anlayışına tamamen tersti ve Türk milletine yaşama hakkı tanımıyordu.
- İtilaf Devletleri'nin Baskısı: İtilaf Devletleri, antlaşmanın imzalanmasını hızlandırmak ve Osmanlı Hükümeti'ni zorlamak için askeri yöntemlere başvurmuş, Yunan kuvvetlerini Anadolu'ya saldırması için teşvik etmiştir.
💡 İpucu: Mustafa Kemal'in Sevr'e yönelik sözleri, antlaşmanın sadece toprak kaybı değil, aynı zamanda siyasi, hukuki ve ekonomik bağımsızlığı tamamen ortadan kaldırma amacı taşıdığını gösterir. Bu sözler, onun tam bağımsızlık ilkesine verdiği önemi de vurgular.
5. Sevr'in Sonucu ve Lozan Antlaşması'na Giden Yol
- Sevr Antlaşması, Milli Mücadele'nin başarıya ulaşması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin kazandığı askeri zaferler sayesinde hiçbir zaman uygulanamamıştır.
- Türk milleti, Sevr'i yırtıp atmış ve yerine tam bağımsızlık esasına dayanan Lozan Barış Antlaşması'nı imzalamıştır. Lozan, Sevr'in tam tersi bir ruhla, eşitlik ve bağımsızlık ilkeleri temelinde imzalanan bir zafer antlaşmasıdır.
Bu ders notu, Sevr Antlaşması'nın karmaşık yapısını anlamanıza ve LGS'de bu konuda çıkabilecek sorulara daha bilinçli yaklaşmanıza yardımcı olacaktır. Unutmayın, tarih sadece olayları ezberlemek değil, aynı zamanda neden-sonuç ilişkilerini kurmak ve olayların günümüze etkilerini yorumlamaktır. Başarılar dilerim!